CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grubu adına söz alarak; kültürel mirasın korunması konusunu Meclis gündemine taşıdı. Güneşhan, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “ Bugün sizlere AKP iktidarı döneminde tarihî ve kültürel mirasımızın nasıl usulsüz ihaleler ve liyakatsiz ellerle tahrip edildiğini anlatmak istiyorum. Türkiye, Anadolu, bildiğiniz gibi değerli arkadaşlar, binlerce yıllık bir geçmişe sahip; Hititlerden Bizans'a, Selçuklulardan Osmanlı'ya uzanan çok katmanlı zengin bir kültüre sahibiz. Bu yapıların korunması yalnızca estetik değil, aynı zamanda tarihsel, sosyolojik, hatta ekonomik bir sorumluluktur ancak ne yazık ki son yirmi yılda, AKP iktidarında, bu mirasın korunması değil ranta açılması öncelik hâline gelmiştir. AKP iktidarı döneminde birçok restorasyon ihalesi şeffaf olmayan süreçlerle işin ehli olmayan firmalara verilmiştir, bu ihalelerde kamu yararından çok siyasi yakınlık ve çıkar ilişkileri ön plana çıkarılmıştır. Usulsüzlükler, yalnızca ihalenin veriliş aşamasında değil uygulama sürecinde de devam etmiştir. Örneğin, tarihî camilerde, hanlarda, medreselerde "restorasyon" adı altında yapılan uygulamalar çoğu zaman yapının özgün dokusunu bozmuş, tarihî özelliğini kaybettirmiştir. Özellikle orijinal taşların yerine beton dökülmüş, özgün motiflerin üstü sıvanmış, hat yazıları silinmiş, çiniler yerinden sökülüp yerine fabrikasyon seramikler konulmuştur. Değerli arkadaşlar, işin en çarpıcı yanı bu uygulamaların büyük bir kısmının ehil olmayan, restorasyon tecrübesi olmayan firmalara verilmiş olmasıdır. Birçok kez ihale şartnamesine uygun olmayan firmalar çeşitli torpil mekanizmalarıyla devreye sokulmuş, sonuçta hem kamu zarara uğratılmış hem de kültürel miras telafisi mümkün olmayan bir şekilde zarar görmüştür. Bazı örneklerde ihale süreçleri adrese teslim hâle getirilmiş, ihaleye girecek diğer firmaların dışlanmasında ise teknik yeterlilik şartları keyfî olarak belirlenmiştir, denetim mekanizmaları ise devreye sokulmamış ya da göstermelik yapılmıştır. Peki, değerli arkadaşlar, bu neden önemli?Çünkü tarihî yapılar sadece bir taş yığını değildir; onlar bizim kimliğimizdir, onlar bizim kolektif hafızamızdır, onlar bizim yaşanmışlıklarımızdır. Bir medreseyi aslına uygun restore etmezseniz orada verilen eğitimi, bir caminin hatlarını bozarsanız o dönemin sanat anlayışını, bir hamamı beton kaplarsanız yaşam kültürünü yok edersiniz yani sadece bir yapıyı değil bir dönemi, bir halkı, bir hafızayı silmiş olursunuz. Özetle, AKP döneminde "restorasyon" adı altında yapılan birçok uygulama bir yandan kamu kaynaklarının israfına diğer yandan kültürel mirasımızın zarar görmesine neden olmuştur. Liyakatsiz kadrolar, denetimsiz süreçler ve rant odaklı anlayış Türkiye'nin tarihî zenginliğini tehdit eden ciddi bir soruna dönüşmüştür. Bu nedenle, tarihî ve kültürel mirasın korunması konusunda daha şeffaf, daha katılımcı ve bilimsel temellere dayanan bir anlayışa acilen ihtiyaç vardır. Kültür politikaları siyasi değil tarihsel sorumlulukla şekillendirilmelidir.”