KELEBEKLERİN UYUDUĞU YERDEYİM

KELEBEKLERİN UYUDUĞU YERDEYİM

Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim filmi Gökçeada’da çekildi

Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde çekilen Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim (KUY) filminin çekim ekibi basın toplantısı düzenledi.

Yönetmen koltuğunda Ceyhan Kandemir’in oturduğu “Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim” in (I’m Where the Bu erflies Sleep) senaryosunu Nafiseh Laleh kaleme aldı. Filmin Görüntü Yönetmeni Ahmet Serdar Taşyürek, Gökçeada’nın dokusuyla özgün bir sinematografi yara.

Yapımcılığını Cansu Özdenak ve Özkan Binol’un yaptığı filmde 14 yaşlarına gelen Karla, “Ben Kimim?” sorusuna yanıt aramak için Teyzesinin yanına Gökçeada’ya gelir. Burada köklerine dair sorularına cevap arayan Karla’nın hikayesi Karla Kandemir, Yeliz Gerçek, Celalettin Demirel, Emre Kızılırmak, Kubilay Karslıoğlu, Aslıhan Kandemir, Nuri Karadeniz, İrem Kahyaoğlu, Cansu Özdenak, Memet Şimşek, Mete Yasin Demirok gibi değerli oyuncuların karakterlerine kattığı derinlik ile katmanlı bir yapı taşıyor.

Nusretbey Eğitim Kültür Doğa Tarih ve Dayanışma Vakfı’nın kurucusu Nusret Avcı, Çanakkale Valiliği, Gökçeada Kaymakamlığı, Gökçeada Belediyesi ilgi ve destekleriyle gerçekleşen filmin çekimleri Mayıs ayının ilk iki haftasında; kendini sinemaya adayan, yetenekli 26 kişilik bir ekiple tamamlandı. Filmin prodüksiyonunu LOG Yapım üstlendi. Filmde etkileyici kostümlerin tasarımı Ayşe Burcu Kaya’ya ait ve kendisi aynı zamanda Styling ve Sanat Yönetmenliği görevini üstlendi. Filmin Uygulayıcı Yapımcısı Memet Şimşek filmde de rol alıyor.

‘’Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim’’ isimli film şarkısının sözleri Cansu Özdenak’a; bestesi Cahit Berkay’a ait. Şarkı Cahit Berkay ve Cansu Özdenak düettiyle de yayınlanacak. Film, sountrackleri ile de etkileyici bir anla ya dönüşüyor.

Gökçeada’nın tarihi ve doğal dokusunu, özel ve titiz bir sinematografiyle beyazperdeye taşıyacak film üçlemenin son filmidir. İlk filmde Karla, hayatta mutluluğun anlamını öğrenmeye çalışan küçük kız olarak kukla tiyatro sanatçısı olan babasından kukla yapmayı ve sahne almayı öğrenerek hikayesini anlatmaya başlar. Üçlemenin ikinci filmi olan Ruhun Lekesi’nde hikaye anlatmayı öğrenmiş olan Karla, “İnsanlar da kukla olsa” diye düşünüp kafasında bir aşk ve yalnızlık hikayesi kurgular ve onu hayata geçirir. Üçlemenin son filmi ile Karla, kendi hayat hikayesini kurgulayıp onu yaşamak üzere bir yolculuğa çıkar.  

Her üç film farklı karakterler üzerinden belirsizliğin çağında modern insanın yaşam, mutluluk, aşk serüvenini ve yalnızlığı anlatıyor.