Bu topraklar, asırlardır bayramları yalnızca bir takvim günü olarak değil; bir vicdan, bir dayanışma, bir kardeşlik hali olarak yaşar. Bayramlar, özellikle Kurban Bayramı, sadece bir ibadetin değil; paylaşmanın, anlamlı fedakârlığın, insan olmanın yüksek erdemlerinin hayatımıza dokunduğu zamanlardır.
Bugün, dünyanın pek çok yerinde barışa hasret çocuklar, gözyaşına mahkûm anneler ve umudunu ayakta tutmaya çalışan insanlar varken; bizim soframızda bir lokmayı, yüreğimizde bir umudu, gönlümüzde bir selamı paylaşabiliyor olmamız en büyük zenginliğimizdir. Kurban Bayramı, bu ortak vicdanı canlı tutmak ve sorumluluk duygusunu yeniden hatırlamak için eşsiz bir vesiledir.
Millet olarak bizler, her dönem olduğu gibi bugün de ortak değerlerimiz etrafında birleşmeyi bilen, farklılıklarımızla zenginleşen büyük bir toplumuz.
Bayramlar da bu beraberliğin güçlendiği, birliğimizin perçinlendiği, dostlukların tazelendiği kıymetli zamanlardır.
Kurban Bayramı, yalnızca bir ibadetin ifa edildiği değil; kırgınlıkların onarıldığı, merhametin paylaşıldığı, barış ve kardeşlik duygularının güçlendiği müstesna bir dönemdir. İçinde bulunduğumuz barış ikliminin de bu ruhla daha da derinleşeceğine inanıyor; bayramın bu kıymetli süreci daha da güçlendirmesini temenni ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin, tüm İslam âleminin ve gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor; sağlık, huzur, bereket ve muhabbet dolu bir bayram geçirmelerini diliyorum. Bayram süresince yola çıkacak olan tüm vatandaşlarımıza da dikkatli ve hayırlı yolculuklar temenni ediyorum.
Hep birlikte sağlıkla, huzurla, sevdiklerimizle geçireceğimiz nice bayramlara…
