EMEKLİLERİMİZ ONURLU BİR YAŞAMI HAK EDİYOR

EMEKLİLERİMİZ ONURLU BİR YAŞAMI HAK EDİYOR

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, TBMM Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçesi ve ekonomik tablo üzerine yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ağır bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu belirtti.

CHP Milletvekili İsmet Güneşhan TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grubu adına söz alarak konuştu. Güneşhan, 2025 bütçesinin Meclis’ten geçerken 1 trilyon 930 milyar lira açık verdiğini vurgulayarak, bu açığın kapatılması için yüksek faizlerle dış borç alınmasının sürdürülemediğini, bunun yerine emekli, çiftçi ve işçilere hak ettikleri ödemelerin yapılmadığını dile getirdi. Milletvekili Güneşhan TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: " Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik sorunlarıyla bugün karşı karşıyayız, ekonomisi iflas etmiş bir Türkiye'yle karşı karşıyayız. Daha 2025 yılı bütçesi Meclisten geçerken 1 trilyon 930 milyar lira açık verdik. Peki, değerli arkadaşlar, bu açık nasıl kapanacak? İşte, bu açık... Ya yüksek faizlerle yurt dışından para alacağız ama yurt dışından da artık para bulamıyoruz, kimse bize yüksek faizle de olsa para vermiyor. O zaman ne yapıyoruz? Dönüyoruz içeriye, emekliye, çiftçiye, işçiye hak ettiği paraları vermiyoruz, zam üstüne zam yapmak zorunda kalıyoruz. Bakın değerli arkadaşlar, bugün Türkiye'de 16 milyon 500 bin emeklimiz var, bunun 4 milyonu en düşük emekli maaşıyla geçimlerini sağlamak zorunda yani bugün itibarıyla 14 milyon 464 bin lira emekli maaşı almakta, 2.200 lira zam yapıyorsunuz yani bu yasa geçtikten sonra 16.664 lira para almak zorunda kalacaklar. El insaf değerli arkadaşlar! 2.200 lira zamla bu emeklimiz ne yapabilir? Günde 80 lira düşüyor, günde 80 lira. Ellerinizi biraz vicdanlarınıza koyun ve öyle düşünün. Bakın, emeklilerimiz 60 yaşında, 65 yaşında, 70 yaşında bugün çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu emeklilerimiz, emekli olan insanlarımız devlete karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş, primlerini yatırmışlar, vergilerini yatırmışlar, otuz yıl, otuz beş yıl çalışmışlar ve bunun sonucunda devlet demiş ki: "Artık sen çalışma, bundan sonraki yaşamını ben sana garanti ediyorum, insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşam sürmen için sana iyi bir maaş vereceğim." Oysa verilen rakam ne kadar? Yapılan zamla birlikte 16.664 lira. Şimdi, ben size soruyorum: Hakka reva mıdır bu zam değerli arkadaşlar? Geçinebilir mi emekli? Emekliyi dilenci durumuna düşürüyorsunuz, dilenci durumuna! Emeklilerimiz bugün 60 yaşında, 65 yaşında, 70 yaşında inşaatlarda çalışmak zorunda kalıyorlar, yoksullukla baş başa kalıyorlar. Bugün açlık sınırı 26 bin lira değerli arkadaşlar. Açlık sınırının neredeyse yarısına yakın bir ücreti emeklilere veriyorsunuz, dolayısıyla emeklilerimizin bundan sonraki süreçte iyi bir şekilde yaşamaları mümkün değil. Bakın, neden böyle oldu biliyor musunuz arkadaşlar? İktidarda kalabilmek hırsından dolayı. 19 Martta siyasi bir darbe gerçekleştirdiniz seçilmiş olan belediye başkanlarımıza yönelik. O dönemde 19 Martta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızı gözaltına aldınız, arkasından 23 Martta tutukladınız. O günden bugüne kadar Merkez Bankasının bozdurmuş olduğu döviz miktarı 60 milyar dolar, 60 milyar dolar! Peki, siz bu 60 milyar doları nasıl biriktirdiniz? Çiftçiye vermediniz, emekliye vermediniz, memura vermediniz, gence vermediniz, gerekli yatırımları yapmadınız, hazinede yüksek faizle para aldınız, işte Merkez Bankasına topladınız. Daha sonra ne yaptınız? İşte bu iki aylık süre içerisinde siyasi ikbaliniz için, bir kişinin siyasi geleceği için bu parayı bozdurdunuz. Bakın, ülke ekonomisine maliyeti ne kadar? 150 milyar dolar değerli arkadaşlar. Dolayısıyla ülkenin ekonomik olarak bu noktaya gelmesinin, emeklilerimizin bu kadar düşük para almasının tek nedeni sizin kötü yönetiminizdir. Maalesef Türkiye şu anda freni patlamış kamyon gibi hızla aşağı doğru iniyor, nerede nasıl duracağı belli değil. Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor. Kaynakları doğru ve yerinde kullanmıyorsunuz, liyakat sahibi olmayan insanları işin başına getiriyorsunuz ve dolayısıyla bugün ülkemiz hak etmediği bir yönetim yapısıyla karşı karşıya kalmak zorundadır. Bunun tek bir çıkış yolu var, dediğimiz gibi, gelin, 2 Kasımda o sandığı milletin önüne getirin. Diyorsunuz ya "Anketlerde 1'inci partiyiz." diye, madem 1'inci partisiniz, hodri meydan, getirin sandığı, halk, vatandaş kararını versin! (CHP sıralarından alkışlar) Kararını verdikten sonra göreceksiniz ki bugün Türkiye'nin 1'inci partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacak ve adayımız Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı seçilecek, o zaman Türkiye rahat bir nefes alacak, aldıktan sonra da batırdığınız bu Türkiye'yi bizler ayağa kaldıracağız, hak ettiği yere getireceğiz."