Güneşhan şunları söyledi: “ Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla birlikte, ilk haftalarda aldığımız geri dönüşler eğitim sisteminin çöktüğünü bize göstermektedir. Veliler, öğrenciler, öğretmenler, çalışanlar herkes bu yaşananlardan olumsuz etkilenmektedir. İktidarın ülkemize her alanda yaşattığı çöküş de domino etkisiyle kendini göstermektedir. Ekonomik kara tablo, maalesef eğitimin de nefesini kesmektedir. Ailelerin karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklar giderek artmaktadır. Okul araç ve gereçlerinde yaşanan fiyat artışları, özellikle öğrencilerin temel gereksinimlerini karşılamada zorluklara yol açmaktadır. Eğitim-İş Sendikası’nın yayınladığı verilere göre, okul öncesi düzeyde okula başlama maliyetleri bir önceki yıla göre %98,9 oranında, ilkokul düzeyinde %84,25 oranında, ortaokul düzeyinde %91,91 oranında, lise düzeyinde ise %80,46 oranında artış göstermiştir. Ortalama artış oranı ise %88,8 olmuştur. Peki, iktidar bu artış oranında velileri, öğrencileri ve öğretmenleri koruyor mu? Bu artışlar, aileler için büyük bir yük oluşturmakta ve çocukların eğitim ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmalarına neden olmaktadır. Bir önceki eğitim öğretim yılına kıyasla sırt çantası 229 TL’den 650 TL’ye, kalem kutusu 93 TL’den 150 TL’ye, defter ise 12 TL’den 99 TL’ye yükselmiştir. Ayrıca, okul kıyafetlerinde de büyük artışlar yaşanmıştır. Okul pantolonları 800-1000 TL, gömlekler 600-800 TL, hırkalar ise 750 TL civarındadır. Tek çocuklu bir aile için sadece okul kıyafeti maliyeti en az 2000 TL civarındadır. Servis ücretlerinde de benzer artışlar yaşanmıştır. Geçtiğimiz yıla göre %52 oranında bir zam yapılmış olup 0-5 Km için ücret 31.500 TL, 0-10 Km için 34.200 TL ve 10 Km üzeri için 37.350 TL olarak belirlenmiştir. Servis sahiplerinin de zor durumdan kendilerini kurtaramadıkları düşünüldüğünde yaşanan zorluğun büyüklüğü anlaşılacaktır. Okullarımızda istihdam eksiği yüzünden büyük bir temizlik ve hijyen sorunu yaşanmaktadır. Çocuklarımızın, öğretmenlerimizin dolayısıyla velilerin ve hastalık taşınması nedeniyle çevredekilerin tehdit altında olması Bakanlığın umurunda bile değildir. Zaten gıdaya ulaşamadığı için büyük bir sağlık ve akademik eksiklikle karşı karşıya kalan öğrencilerimiz pislik içinde kalmış okullarda eğitim görmeye zorlanmaktadır. Yaşam tarzı nedeniyle müdür yardımcısına şiddet uygulayan müdürü korumakla meşgul Bakan, öğrencilerin halini görmezden gelmektedir. Tepkiler üzerine 30 bin temizlik personeli alınacağını söylemiş olsa da bu rakam ihtiyacın dörtte birini bile karşılamamaktadır. Bakanı bir an önce eğitimin gerçek sorunlarıyla ilgilenmeye çağırıyorum. Bu yüksek maliyetler ailelerin bütçelerini zorlamakta ve eğitimde fırsat eşitliğini tehdit etmektedir. Her çocuğun anayasal eğitim hakkına erişim sağlamak ve bu konuda yaşanan ekonomik engelleri azaltmak için iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın acil önlemler alması gerekmektedir. Eğitimde adaleti ve fırsat eşitliğini sağlamak için daha kapsamlı ve etkili çözümler geliştirilmelidir. Biz bu konuda destek olmaya hazırız, ama karşımızda çözüm bulmaya hazır bir iktidar göremiyoruz.”