ÇTSO YILI TAMAMLADI

ÇTSO YILI TAMAMLADI

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası 2024 yılı son Olağan Meclis Toplantısı ÇTSO Kongre ve Fuar Merkezi’nde yapıldı.

Meclis açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Osman Okyay; Sayın Başkan, Kıymetli Meclis Üyeleri, herkesi sevgi ve saygıyla selamlarken öncelikle kardeş şehrimiz Balıkesir’de mühimmat fabrikasındaki patlama nedeniyle vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralı kardeşlerimize de acil şifalar dileyerek sözlerime başlamak isterim. 2024 yılının son haftası içindeyiz. Yılı tamamlarken, geriye dönüp yılın genel bir muhasebesini yapmak artık bir gelenek oldu. Bu yıl da geriye dönüp bir değerlendirme yaptığımızda; Ekonomimizin en kırılgan yanı olan enflasyonun hala varlığını koruduğu, Ekonominin tüm kesimlerinin gözünün Merkez Bankası’nda olup faizlerin düşürülüp düşürülmeyeceğine dair tahminlerin havada uçuştuğu, Ekonominin son 17 çeyrektir büyümesine rağmen, bunun çok hissedilmediği, Ekonomik aktivitedeki ciddi yavaşlama sayesinde cari işlemler açığının önemli ölçüde daralmasına karşın özellikle biz sanayicilerin bundan çok mutlu olmadığı bir yıl olduğunu görüyoruz. Yıl boyunca enflasyon, Türkiye'nin makroekonomik gündeminde önemli bir yer tuttu. Türkiye, uzun süredir yüksek enflasyonla mücadele ediyor. Bu durum hem bireylerin alım gücünü azaltıyor hem de yatırımcı güvenini zayıflatıyor.

DÜNYADA EN YÜKSEK ENFLASYON YAŞANAN 6 ÜLKEDEN BİRİ KONUMUNDAYIZ

Kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 47,09. Dünyada en yüksek enflasyon yaşanan 6 ülkeden biri konumundayız ve maalesef bu sürdürülebilir bir durum değil! Hükümetimizin enflasyonu düşürmek üzere uyguladığı tedbirlerin başarıya ulaşmasını ve tüm kesimlerin rahat bir nefes almasını ümit ediyoruz. diğer yandan ekonomik büyümenin 17 çeyrektir devam ettiğini söylemiştim. Son olarak bu yılın ikinci çeyrek döneminde ekonominin yüzde 2,5 büyüdüğü açıklandı. Yılın ikinci çeyrek büyüme performansına sektörel olarak bakıldığında birçok sektörde büyümenin yavaşladığı, sanayi tarafında ise daha olumsuz bir görünümle daralma gerçekleştiği görülüyor. Peki, sanayinin büyümediği bir ekonomi sürdürülebilir büyüyebilir mi? Bu büyümeden herkes payına düşen alabilir mi? Bu soruların cevabı çok net “hayır”. Belki teknoloji, finans, sağlık ve turizm gibi yüksek katma değerli hizmet sektörlerine yatırım yapan ülkeler, sanayi büyümesi olmadan büyümeyi sürdürülebilir. Singapur ve İsviçre örnekleri ortada. Ya da petrol, doğal gaz veya diğer doğal kaynaklara sahip ülkeler, bu kaynakların ihracatından elde ettikleri gelirle büyümeyi devam ettirebilir.

TÜRKİYE'NİN SÜRDÜRÜLEBİLİR VE EŞİTLİKÇİ BİR BÜYÜME HEDEFİNE ULAŞABİLMESİ İÇİN, SANAYİ, HİZMET VE TEKNOLOJİ ARASINDAKİ DENGEYİ İYİ KURMASI ŞART!

Türkiye bir yüksek teknoloji ülkesi olmadığına, bu saydığım doğal kaynakların hiçbirine de sahip bulunmadığına göre; sanayi, Türkiye ekonomisinin büyüme motorlarından biri ve katma değer yaratma, istihdam sağlama, teknoloji geliştirme gibi unsurlarda kritik bir role sahip. Türkiye'nin sürdürülebilir ve eşitlikçi bir büyüme hedefine ulaşabilmesi için, sanayi, hizmet ve teknoloji arasındaki dengeyi iyi kurması şart! Yüksek Teknoloji sektörlerine doğru gidişin Ülkemiz açısından çok doğru bir strateji olduğuna hiç şüphe yok, bunu gönülden destekliyorum. Ancak bu geçişin bir süreç olduğunu unutmamamızın ve bu süreçte ülke refahının devamı açısından, halihazırda içinde bulunduğumuz sektörlerdeki sürdürülebilirliğin dikkate alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda küresel ekonomide de ciddi bir paradigma değişimi yaşanıyor. Eskiden küreselleşme, serbest ticaret ve açık piyasa ekonomisi gibi kavramlar ön plandaydı. Son 10 yıl içinde bunların yerini korumacılık, gümrük duvarları ve ulusal çıkarların öncelenmesi gibi politikalar almaya başladı. ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşları, bunun en somut örneği. Bu durum, diğer ülkelerin de kendi iç pazarlarını koruma yoluna girmesine neden oluyor. Türkiye için de korumacılık ve ulusal çıkarların önceliklendirildiği yeni dünya düzenine uyum sağlamak, bunu yaparken de küresel iş birliğini sürdürebilecek politikalar üretmek stratejik bir zorunluluk.

DÜŞÜK KATMA DEĞERLİ ÜRÜN İHRACATINDAN YÜKSEK TEKNOLOJİ VE YENİLİKÇİ ÜRÜN ÜRETİMİNE VE İHRACATINA GEÇİŞ YAPMALIYIZ

Yukarıda da söylediğim üzere, düşük katma değerli ürün ihracatından yüksek teknoloji ve yenilikçi ürün üretimine ve ihracatına geçiş yapmalıyız. Avrupa Birliği’nin karbon vergisi uygulamalarına uyum sağlamak için sanayide yeşil dönüşüm hızlandırılmalı. Küresel rekabet gücünü artırmak için nitelikli iş gücü yetiştirilmesi hayati önem taşıyor. Yetenekli gençlerimizi yurt dışına kaptırmak yerine Türkiye’de kalmasını sağlamak için cazip fırsatlar sunulmalı. Bu konularda artık kaybedecek bir dakikamız bile yok! Yeni dünya düzenine uyum sağlamak açısından önümüze çıkan fırsatları kaçırmamalıyız. Uzun vadeli bir kalkınma planı oluşturmamızı çok önemli görüyorum. Küresel rekabette geride kalmamak için bu şart. Bu yılın son Meclis toplantısında sözlerimi tamamlamadan önce bölgemizden bir iyi, bir de sıkıntılı haber paylaşmak istiyorum. Önce sevindirici haberden söz edeyim. Odamızın değerli üyelerinden Dardanel firmasının, mevcut tesislerini büyütmek üzere Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni bir fabrika kurduğu haberini aldık. Bölgedeki istihdamı da önemli oranda destekleyecek bu yatırımın hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, Odamız Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Önen Özoğuz’u, Sayın Niyazi Önen’i ve yine Odamız eski Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Mehmet Önen’i tebrik ediyorum. Diğer konu ise zeytinyağı üreticisinin içinde bulunduğu durum. Çanakkale’nin en önemli tarımsal ürünlerinden zeytin, bu yıl üreticisini mutlu etmedi. Zeytinde ‘var yılı’ idi, ama kuraklık nedeniyle arzu edilen verim alınamadı. Maliyetler iki-üç katına çıkarken zeytinyağı fiyatının geçen yılın yarısına düşmesi de üreticiyi zora soktu. Sonuçta üreticilerin desteklenmesi, sadece zeytincilik sektörü için değil, tüm tarım sektörü ve ülke ekonomisi için uzun vadeli bir yatırım olacaktır. 2024’te zor bir yıl geçirdik. 2025’nin çok kolay olacağını da öngörmüyoruz. Ancak yaşadığımız tüm zorluklar dayanıklılığımızı artırıyor, değişen koşullara hızla uyum sağlama yeteneğimiz gelişiyor. Zorluklar karşısında farklı çözüm yolları bulmak için daha kreatif ve esnek oluyoruz. Zorluklar bizi yıkamaz. Bizi daha güçlü kılar. Önemli olan, bu zorlukları bir fırsata dönüştürerek geleceğe daha umutla bakabilmek... Bu zorlukların geçici olduğunu biliyor ve daha iyi günlerin geleceğine hep beraber inanıyoruz. Bu duygularla siz değerli dostlara, tüm sevdiklerinizle beraber sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl diliyorum. Yeni yılınızı şimdiden kutluyorum. Şimdi Meclis gündemimize geçiyorum…

ÇANAKKALE TİCARET VE SANAYİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI SELÇUK SEMİZOĞLU;

2024 yılının son Meclis toplantısında sizleri şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Gönül isterdi ki; savaşların, terörün son bulduğu, çocukların katledilmediği, tüm dünyada kardeşliğin egemen olduğu bir yılı geride bırakıyoruz diyebilelim. Ama ne yazık ki; tüm haber ajansları 2024 yılını enflasyon, savaşlar, felaketler ve seçimlerin hakim olduğu bir yıl olarak özetliyor.

KÜRESEL ÖLÇEKTE ZOR BİR YIL OLAN 2024, ÜLKEMİZ EKONOMİSİNE YÜKSEK ENFLASYON, ARTAN MALİYET BASKILARI İLE DAMGA VURDU

Küresel ölçekte zor bir yıl olan 2024, Ülkemiz ekonomisine de yüksek enflasyon, artan maliyet baskıları ile damga vurdu. Türk iş insanının dinamik gücü, üretim aşkından gelen fedakar ve dirençli yapısı ile yerimizi korumaya çalışsak da iç ve dış piyasada rekabet gücümüzün zorlandığı bir yılı geride bırakıyoruz. Ben bugün Dünya ve Ülkemiz açısından durumu çok kısa bir özet olarak bu şekilde geçtikten sonra konuşmamda sadece Çanakkale’ye yer vermek istiyorum. 2024 yılının ilk Meclis toplantısında “İstiyoruz” başlığı ile mahalli seçimler öncesi taleplerimizi ortak akıl ile hep beraber bu salonda belirledik. Ne dedik kısaca hatırlayalım: Master plan, otopark sorununun çözülmesi, tüm kamu arazilerinin halkın kullanımına açılması, eşitlik ilkesi ile master plan dahilinde uygun imar planları yapılması, depreme hazırlıklı bir il olmak, Şehrin giriş çıkışlarının iyileştirilmesi, Kanalizasyon, su, yağmur suyu gibi altyapı yatırımlarının yeni yerleşim alanları ve artan nüfus dikkate alınarak gerçekleştirilmesi, Belediyeye ve kamuya ait taşınmazların gelirlerinin halka objektif açıklanması, yeşil dönüşüm, akıllı şehir olma yönünde girişim olması gibi konular. Çanakkalemiz için bunlar neden çok önemli? Turizm, bacasız sanayi diyoruz. Turizm için Çanakkalemizi tanıtmaya çalışıyoruz. Bu tanıtımda da dışarıdan gelen misafirlerimize bir hoş selam bırakmak istiyoruz. Bunun içinde bu söylediklerimizin birçoğunun yerine gelmesi lazım. Bu konuları gündemden hiç düşürmememiz lazım. Depremi sürekli ilimizin gündeminde tutmamız lazım. Önceki yıllarda fizibiliteleri hazırlanıp önemli yol kat edilmiş ancak hayata geçirilemeyen Yat Limanı ve Kruvaziyer Limanı Projelerinin sahiplenilmesi ve Çanakkale’ye kazandırılması.

DÜNYANIN EN PAHALI OTOPARKI ÇANAKKALE’DE

Trafik ile başlamak istiyorum. Artan nüfusla beraber şehrimizdeki otopark sorununu her geçen gün daha da fazla hissediyoruz. Dünyanın en pahalı otoparkı Çanakkale’de. Çünkü yolları otopark olarak kullanıyoruz. Kaç yıldır bilmiyorum ama müteahhit arkadaşlarımız burada senelerdir inşaat ruhsatı almak için otopark ücreti ödüyor. Müteahhit otopark yapmıyorsa otoparkları Belediye yapar. Herhalde şu anda bir otopark için maliyet 300-400 bin lirayı buluyor. Senelerdir bu konu konuşuluyor ve bir tane otopark yapılmadı. Bugün yeni atanan Ak Parti İl Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri Odamızı ziyarete geldiler. Onlara da aynı konuları ilettim. Bunun adı siyaset değil. İsteklerimizin hepsi Çanakkale için. Onların da bu şekilde, bu üslupla yapmalarını istiyoruz. Söz konusu Çanakkale olunca siyaseti bir kenara bırakıp ortak akıl ile bunların gerçekleşmesi için mücadele etmemiz lazım.

HALA BİR MASTER PLANI YOK, HALA GELECEĞİN PLANLAMASI YOK

3 gün önceki TUİK verisine göre Çanakkale’de trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı 312.147. Bu rakam 2000 yılında 82.334. yani 24 senede 4 kat arttı. Şu anda buradan çıkılıp şehir merkezine veya Güzelyalı istikametine gidildiği zaman trafiği hepimiz hissediyoruz. Nüfus %50 arttığı zaman düşünemiyorum. Hala bir master planı yok, hala geleceğin planlaması yok. Troya Caddesi yapıldığında buradan kim geçecek diye soruyorduk, şimdi çevreyolu şehiriçinde kaldı. Bir 10 yıl sonra ne olacağını düşünemiyorum. Bunun çalışmasına ortak akıl ile derhal başlanılmalı. Kamu kampüsünün projesine sırf 20 milyon harcandı ve hiçbir STK’ya danışılmadı. “Yaptık, oldu, bitti.” dediler. İhalesini gerçekleştirdiler. Müteahhit Allah’tan maliyetlerin artışından dolayı işi yapamaz hale gelip teminatı yaktı. Tekrar buradan dile getiriyorum bu yanlıştan dönülsün. Sırf proje için harcanılan 20 milyon, 85 milyon insanın parası. 6 Şubat depremin yıldönümü, onun için Şubat ayında deprem ile ilgili uzman getirip farkındalığı gündemden düşürmemek istiyoruz. Çanakkale Kent Konseyi yeni yönetiminin çalışmalarını, İlimizin sorunlarına yaklaşımlarını takdir ile izliyorum. Objektif bir bakış açısı ile kimseyi ötekileştirmeden, olması gerektiği gibi her sorunu dile getirdikleri gibi çözüm odaklı yaklaşıyorlar. Çanakkale Kent Konseyi Başkanı Halit Kubilay Fırat kardeşime çalışmalarında başarılar diliyorum. Haftada birkaç kez kendisiyle görüşüyoruz. Kent Konseylerinin işlevleri Belediyelere ve idarecilere yol göstermek olması gerekiyor. Biliyorsunuz Sinerji Toplantılarımıza başladık. En son geçen hafta 7 no’lu meslek grubu üyelerimiz ile biraraya geldik. 7 no’lu meslek grubumuz müteahhit arkadaşlarımızdan oluşuyor ve en kalabalık meslek grubumuz. Tüm üyelerimizin % 18’i bu grupta. Toplantıda hepsinin ilk sırada gündeme getirdiği konular ; yerel bazda bürokrasi. Ruhsat sürelerinin çok uzun olması, ruhsat harçlarının yüksekliği, otopark sorunu, yeni imar alanları ihtiyacı. Konut pahalı. Peki neden pahalı? Konutların pahalı olmasının en büyük sebebi arazi. Çanakkale kat karşılığında %40-45 civarında değil mi? Zaten demire, çimentoya herşeye zam geliyor onu da iki ile çarpıyorsun. Coğrafyamız müsait. Karadeniz gibi dağın bittiği yerden deniz başlamıyor. Günün şartlarına göre yeni imar planları açılmalı ve objektif olunmalı. Kişisine göre imar olmamalı, tek tip imar olmalı. Türkiye, Dünya’da inşaatta sıralamaya giriyor. Planları, projeleri yapabilecek kadrolarımız var. Master planı dediğimiz de bu zaten. Geçen haftalarda gerçekleştirilen 7 meslek grubumuzun Sinerji Toplantılarında aynı sorunlar gündeme geldi. Bu sorunlar; bürokrasi, yetişmiş işgücü, çalışan sıkıntısı, finansmana erişim.

ÇANAKKALE BİR ÜS HALİNE GELECEK VE TİCARET ŞEKLİMİZ ÇOK DEĞİŞECEK

1915 Çanakkale Köprüsünün hizmete açılması İlimizde pek çok şeyi değiştirdi. Hep birlikte köprü olduktan sonra şehirdeki birçok şeyin daha hızlı büyüdüğünü, daha hızlı geliştiğini gördük. 2024 yılı zor geçti ama Çanakkalemiz için köprünün getirdiği avantajlarla hatta pandemiden en az etkilenen illerden biriydik. Çünkü Çanakkale tercih sebebi oldu. Yunanistan’ın 2,5 katı büyüklüğünde olan İstanbul şehri Çanakkale’ye uzaklık olarak 2,5 saate düştü. Kınalı- Malkara otoyolu bittiği zaman ciddi anlamda bu süre daha da azalacak. Her ortamda paylaştığım ve asıl üzerinde durmamız gereken konu Umurbey- Savaştepe otoyolu. Yani köprünün otobanının devamı. Bulunduğumuz noktadan Balıkesir’e 45-50 dakikada gidiyorsunuz. Dolayısıyla İç Ege Bölgesi’ne girmiş oluyorsunuz. Burası, İç Ege Bölgesi’nin de Avrupa bağlantısı. Çanakkale bir üs haline gelecek ve ticaret şeklimiz çok değişecek. Asgari Ücret Komisyonu çalışmalarını tamamladı. İşverene maliyeti 30.556 TL, çalışanın cebine giren 22.104 TL. Asgari ücret 600 dolara çıktı. Dolar hesabı yaparsak geçmişte çok düşüktü. Ama biz Türkiye’de yaşıyoruz. Asgari ücretin sorunu; asgari ücretin üzerindeki diğer maliyetler. Alım gücü o kadar düştü ki ihracatçı; “Ben ihracat yapabilmem için, Dünya’yı takip edebilmem için asgari ücretin 300-350 dolar civarında olması gerekir.” diyor. Bakıyorsunuz 600 dolar bu sefer ihracatçı sıkıntıda. Hepimiz ev geçindiriyoruz. Asgari ücretle ev geçindirmek için matematik profesörü olmak lazım. Başkanımın da ifade ettiği gibi 2025 yılında enflasyon düşmeye başlayacak. Birden güneş açmayacak yavaş yavaş düşmeye başlayacak.

ÇTSO AKADEMİ & KİTAPLIĞIMIZI 2025 YILINDA HAYATA GEÇİRECEĞİZ

Yönetim Kurulu olarak bir karar aldık. Binamızın girişine ÇTSO Akademi & Kitaplığı yapmak istiyoruz. Bunun çalışmalarına başladık. Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu yani UNESCO, 2024 yılını Dîvânu Lugâti’t-Türk yılı olarak ilan etmişti. Biliyorsunuz , Türk dilinin en kıymetli yazılı eserlerinden biri olarak kabul edilir. UNESCO’nun Türk dili ve kültürü için böylesine anlamlı bir çalışmasına ne yazık ki gereken değeri biz kendimiz veremedik gibi geliyor. Her şeyden bir ekonomik kazanım beklemek doğru olmaz. Gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak kadar iyi eğitim almalarını sağlamak gerektiğine inanıyorum. Bunun için de ÇTSO Akademi & Kitaplığımızı binamızın girişine yapacağız. Gelen üyelerimiz işlemlerini yaptırırken orada oturup hem birşeyler içebileceği hem de Türkiye’nin dört bir yanından tedarik ettiğimiz sanayi ve ticaret ile ilgili dokümanları incelebileceği nezih bir ortam yaratacağız. 2024 yılı faaliyet raporumuzu önümüzdeki ay sunacağız. Son Meclis toplantımızdan bu yana 64 yeni üyemiz aramıza katılırken 17 üyemiz kaydını sildirdi. Bugün itibarıyle 9923 üyeli büyük bir aileyiz. Tüm üyelerimize öncelikle aileleri ile birlikte sağlıklı ve mutlu günler, bol bereketli kazançlar dilerken, 2025 yılının tüm dünyada kardeşliğin ve huzurun egemen olduğu, savaşların son bulduğu, genel eşitlik ilkesi ile adaletin sağlandığı bir yıl olmasını diliyorum. Yeni yılda herşey gönlünüzce olsun. Teşekkür ediyorum. Meclis açılış konuşmalarının ardından Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Ali Karaman tarafından, Hesapları İnceleme Komisyonu’nun 2024 Kasım ayı mizanı ile ilgili rapor okundu ve 2024 Kasım ayı mizanının tetkik ve onayı yapıldı. Kasım 2024 mizanının tetkik ve onaylanmasının ardından Yönetim Kurulu Sayman Üye Şakir Kutluay tarafından 2025 Yılı Gelir ve Gider Bütçesi ile 2025 Yılı Kayıt Ücreti, Yıllık Aidat Tarifesi ve Hizmet Ücretleri Tarifesinin sunumu ve Hesap İnceleme Komisyonu Başkanı Ali Karaman tarafından 2025 Yılı Bütçesi ve Tarifesi ile ilgili raporu okundu. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası 2025 Bütçesi 70.000.000,00 TL olarak oybirliği ile onaylandı.

MECLİS BAŞKANI OSMAN OKYAY: YÖNETİM KURULUMUZA VE GENEL SEKRETERLİĞİMİZE BÜTÇE KULLANIMDA GÖSTERDİKLERİ HASSASİYET VE ÖZVERİLİ ÇALIŞMALARI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın Genel Sekreteri Sema Sandal tarafından sunulan azami fiyat tarife talepleri Mecliste görüşülerek onaylandı. Gündeme gelecek diğer konuların görüşülmesi maddesinde;

Meclis Üyesi Burak Kunt: “Biz Çanakkale’nin en güçlü Meslek Kuruluşu olarak elbette üyelerimize karşı ciddi sorumluluklarımız var. Aynı zamanda bizim bu şehrin diğer kurumları ile de birlikte çalışarak bu şehre destek olmak gibi büyük bir sorumluluğumuz var. Son dönemde hepiniz bildiği üzere Çanakkale Belediyemiz bir çok yerini satışa çıkardı. Belli ki mevcut işleyişi devam ettirmek için belediyemizin bir finansmana ihtiyacı var. Bu noktada Oda olarak bizim de aktif rol almamız gerektiğini düşünüyorum. Aslında tek bir yer ile alakalı bahsetmiyorum. Genel olarak konuşuyorum ama bunu özele indirgeyecek olursak eski hal binası ile alakalı konuşmak isterim. Ben şahsen arsa gibi henüz katma değeri zirveye ulaşmamış mülklerin satılmasını doğru bulmuyorum. Sayın Belediye Başkanımızın kendi ifade ettiği üzere belediyemizin böylesine kıymetli bir yer ile alakalı bir projesi de ne yazık ki yok. İşte bu noktada gelin Oda olarak biz devreye girelim. Öncelikle burası için güç birliği kuralım. Bunun daha öncesinde örnekleri var. Bu güç birliği olarak, üyelerimizin tümünün bilgisi dahilinde burası için bir proje geliştirelim. Yap işlet devret, ortaklaşa bir model veya bir kısmının yine Belediyede kalacağı bir proje ile hem Belediyemize sürdürülebilir bir gelir modeli için proje üretelim hem de Çanakkale iş dünyasının en büyük eksiklerinden biri olan birlikte iş yapma kültürü için de büyük bir örnek olalım. Böyle bir proje üretemiyorsak bu güç birliği adı altında buranın ihalesine girelim. Tüm üyelerimizi ihale günü ve saati hakkında bilgilendirelim. Yetmez Biga ve Gelibolu hatta çevre illerdeki Ticaret Odalarının da bu ihaleyi üyeleri ile paylaşmalarını isteyelim.” dedi. Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu: “Oda Başkanı olarak benim ihale olduktan sonra haberim oldu. Memnuniyetle kurumdan bize öyle bir talep geldiği zaman biz bunu duyururuz. Çanakkale’de maalesef birlikte iş yapma kültürü yok denecek kadar az. Liman için bir güç birliği kurulmuştu. O zaman da enflasyon ortamıydı. Biz Oda olarak Çanakkalemiz için her şeye varız sorun yok.” dedi. Meclis Toplantısı Ocak Ayında doğum günü olan Yönetim Kurulu, Meclis ve Komite Üyelerinin okunmasının ardından pasta kesimi ile son buldu.