BU YASA NE HALKÇI NE ÇEVRECİ

BU YASA NE HALKÇI NE ÇEVRECİ

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, TBMM’de görüşülen İklim Kanunu Teklifi'nin 11. maddesi üzerine yaptığı konuşmada, yasa teklifinin şirketlere çıkar sağladığını ve çevreyi korumaktan uzak olduğunu vurguladı.

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmekte olan İklim Kanunu Teklifi'nin 11. maddesi üzerine yaptığı konuşmada, yasa teklifine sert eleştirilerde bulundu. Güneşhan, teklifin çevreyi korumaktan çok, şirketlerin çıkarlarını gözettiğini ve iklim adaletinden uzak olduğunu belirtti. Güneşhan konuşmasına, “Evet, Türkiye'nin acil bir iklim kanununa ihtiyacı var. Ancak bu kanun, yeşil ekonomi ilkelerine dayanmalı, eşitsizlik yaratmamalı, şirketlerin değil halkın yanında olmalıdır,” sözleriyle başladı. Teklifin mevcut haliyle çevreye yönelik sorumlulukları belirsiz bıraktığını söyleyen Güneşhan, özellikle emisyon ticareti maddesindeki muğlaklıklara dikkat çekti. CHP olarak verdikleri önergeyle, karbon kredisiyle karşılanacak yükümlülük oranının net olarak tanımlanmasını talep ettiklerini ifade etti: “Biz diyoruz ki bu oran en fazla %5 olmalı. Kanunda belirsizlik kalmamalı.”

“Yasa temennilerle değil, sorumluluklarla hazırlanmalı”

İktidarın hazırladığı teklifte kamu kurumlarının görev ve sorumluluklarının açıkça belirtilmemesini eleştiren Güneşhan, bu yaklaşımı “ikiyüzlülük” olarak nitelendirdi. “Bir yandan çevreyi koruyacağım diyorsunuz, diğer yandan başka bir yasayla zeytinlikleri ve meraları yok ediyorsunuz,” diyerek çelişkiye dikkat çekti.

“Bu sistem yandaşlara kazanç kapısı açıyor”

İklim Kanunu Teklifi’nin sermaye odaklı olduğunu savunan Güneşhan, karbon ticareti sisteminin çevreci değil, ekonomik çıkar amaçlı düzenlendiğini belirtti. “Bu düzenleme ne halkçı ne çevreci ne de demokratiktir. Karbon kredisi al-sat pazarına dönen bu sistem yandaşlara kazanç kapısıdır,” dedi.

“Demokratik iklimi olmayanın iklim kriziyle mücadele şansı yoktur”

İklim mücadelesinin başarılı olabilmesi için öncelikle demokratik bir sistemin olması gerektiğini vurgulayan Güneşhan, mevcut siyasi iklimin bu mücadeleye uygun olmadığını belirtti. “Bugün Türkiye, iklim krizinden çok bir rejim kriziyle karşı karşıya. Ekolojik demokrasi olmadan iklim kriziyle mücadele edilemez,” ifadelerini kullandı.