Tarih: 29.09.2025 11:13

TURİZMİN GÜCÜ KÜLTÜR VE SANAT

Facebook Twitter Linked-in

Turizm yazarı Halil Öncü'ye açıklamalarda bulunan Öngen, turizmin öncelikli olarak çevreyi korumayı ve geleneksel kültürel değerleri yaşatarak gelecek nesillere aktarmayı hedeflemesi gerektiğini ifade etti.

Öngen, dünya turizmindeki örneklere de dikkat çekerek, "Daha düne kadar komünist yönetim altında olan Kamboçya, yalnızca Angkor Wat Tapınağı sayesinde yılda 10 milyon turisti ülkesine çekebiliyor. Bu muazzam kültürel miras, tek başına bir ülkenin turizm değerini ortaya koyabiliyor. Bizde de bu kadar zengin bir tarih ve kültür varken, turizmi yalnızca güneş ve denizle sınırlamak doğru değildir. Otelcilik başka, turizm başka bir şeydir. Ben kendimi hiçbir zaman sadece otelci olarak görmedim, her zaman turizmci olarak gördüm. Çünkü turizm, nitelikli bir çevreye ve korunmuş kültürel değerlere dayanır. Çevreyi hiçe sayan, geleneksel değerleri görmezden gelen bir anlayış, turizmde gerçek hedeflere ulaşamaz" diye konuştu.

Öngen, otel işletmeciliğinin günlük zorlukları olsa da asıl misyonunun kültürel ve sosyolojik değerleri öne çıkarmak olduğuna vurgu yaparak, "Benim için turizmin her zaman kültürel bir boyutu oldu. Bölgenin geleneksel yapısını, sanatını, sosyolojik değerlerini koruyan bir anlayışı savundum ve savunmaya da devam ediyorum" dedi.

Kazdağları'nda 40 yıllık çevre ve kültür mücadelesi

Kazdağları'nın, mitolojide "İda Dağı" olarak bilinen ve dünyanın 200 ekosisteminden biri sayılan çok özel bir coğrafya olduğuna dikkat çeken Mehmet Öngen, bölgenin korunması ve ekoturizm anlayışının geliştirilmesi için tam 40 yıldır çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Öngen, bu süreçte yalnızca doğayı değil, Ege'nin kültürel ve mimari mirasını da korumaya çalıştıklarını belirterek, "Ben aslen Yeşilyurt Köyü'ndenim. Bu köyün mimari dokusunun geliştirilmesi ve ekoturizm anlayışında değer kazanması için 40 yıldır mücadele veriyorum. Bu yalnızca bir otelcilik çalışması değil, bir kültür ve çevre mücadelesidir. Kazdağları'nın korunması için bugüne kadar sayısız adım attık, konuklarımızı da bu bilinçle bölgeyi gezdiriyoruz" dedi.

Bölgenin kültürel değerlerini farklı yollarla da öne çıkardıklarını hatırlatan Öngen, kaleme aldığı "Büyük Çetmi" adlı romanın ikinci baskısının tükenmek üzere olduğunu söyledi. Romanın tüm gelirinin TEMA Vakfı'na bağışlandığını belirten Öngen, "Türkiye'nin önde gelen yazarlarının da ifade ettiği gibi bu roman yalnızca bir edebi eser değil, aynı zamanda belgesel niteliği taşıyor. Çünkü Kuzey Ege'nin bütün kültür değerlerini öne çıkaran bir çalışma oldu. Biz bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak zorundayız" diye konuştu.

Mehmet Öngen, sözlerini, turizmin ancak çevreyi koruyarak ve geleneksel kültürel değerleri yaşatarak sürdürülebilir bir geleceğe taşınabileceğini vurgulayarak tamamladı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —