Bundan 100 yıl önce dünya haritasını değiştiren 1. Dünya Savaşı´nın 100. yıldönümünde Türkiye´de ve Dünya´da çıkan eserlere bir yenisi daha eklendi: ?Basın Penceresinden Harb-i Umumi ve Çanakkale?
İSTANBUL, 09 Ocak 2016 - Basın İlan Kurumu Yayınları´ndan çıkan prestij eser, 100 yıl önce Çanakkale´de yaşananların tarihe geçmesini sağlayan mürekkeple yazılan tarihi 100 yıl sonra gün yüzüne çıkartıyor. Gazeteci ? Yazar Ergun Hiçyılmaz´ın hazırladığı eserde, dünya savaşına giden yolun taşlarının döşenmesi, savaş yılları, Çanakkale Zaferi ve sonrası yabancı basın, Osmanlı basını, Cumhuriyet basını, yerel basın hatta tek nüshalık duvar gazetelerinin haberlerinden yola çıkılarak anlatılıyor. Çok sayıda belge, bilgi ve fotoğrafın yer aldığı prestij eser, dünyanın ve bölgemizin masa başında cetvelle çizildiği döneme ışık tutuyor.
BASININ TOPLUMSAL VAROLUŞ MÜCADELESİNDE ÜSTLENDİĞİ GÖREV
??Basın Penceresinden Harb-i Umumi ve Çanakkale´´ adlı bu çalışma, Türk basın tarihi açısından da çok önemli bir dönemi aydınlatıyor. Zira 700 yıllık bir imparatorluğun son demleri ile genç Cumhuriyet´in kuruluş yıllarını kapsayan bu dönem, ülkemizde basının toplumsal varoluş mücadelesinde üstlenmiş olduğu görev ve misyonun ifa ve icrası bakımından önemli bir tecrübeyi aksettirmektedir.
Basın tarihi konusunda yaptığı titiz çalışmalarla tanıdığımız değerli gazeteci - yazar Ergun Hiçyılmaz´ın uzun yıllara dayanan emek ve birikimini yansıtan bu eser, sadece basın mensuplarının ve araştırmacıların değil aynı zamanda tarihine duyarlı her vatandaşın da ilgisini çekecek bir muhteva zenginliğine sahiptir. Çanakkale Savaşı gibi dünya tarihini değiştiren bir büyük olayın gazetelere yansımasını, aylarca süren deniz ve kara savaşlarının toplumsal olaylarını bu çalışmada görebiliyoruz.
DEVLET-BASIN İLİŞKİLERİNE KUVVETLİ BİR REFERANS
Günümüz tarihçileri için de önemli bir belge niteliği taşıyan dönemin gazete haberleri, Türk basının 150 yıllık tarihinde yaşadığı değişimi doğru şekilde anlamamıza da imkan veriyor. Kitapta yer alan bilgi ve belgeler, günümüz dünyasında çok tartışılan iktidar-basın ilişkilerine de kuvvetli bir referans sunmaktadır. Yine savaş gibi sonuçları çok ağır toplumsal olayların, ciddi sansür ve otosansür uygulamalarından sonra gazetelerde yer almasını da bu çalışma sayesinde görebiliyoruz.
Basın tarihimizin henüz teknolojiyle tanışmadığı ve polemikleriyle, tartışmalarıyla, sorunlarıyla varlığını hissettirmeye çalıştığı bu ilk döneminin kapsamlı bir incelemesi olan bu kitap, bugünü anlama çabamıza da ışık tutuyor.
BİK Yayınları, daha önce Basın İlanlı Asr-ı Hayat isimli prestij eser ile BİK eski genel müdürlerinden Şair Gültekin Samanoğlu´nun biyografisini yayınlamıştı.