Pehlivan yaptığı yazılı açıklamada; ? Adana´nın Aladağ İlçesi´nde 34 öğrencinin kaldığı bir orta öğretim kız öğrenci yurdunda çıkan yangında, 11 kız öğrenci ve 1 eğitmen hayatını kaybetmiş, 22 öğrenci de yaralanmıştır? dedi. Pehlivan; ? Yapılan açıklamalarda yangın merdiveninin kapısının içeriden kilitli olduğu beyan edilmiştir. Hayatını kaybeden gencecik kız çocuklarımızın ve yurt görevlisinin ailesine ve yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ulusumuzun başı sağolsun. Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın, der Albert Camus. Yaşanan bu facia kader değildir, öngörülemez ve önlenemez hiç değildir. Köy okulları kapatılarak, taşımalı sisteme geçilmiştir. Bu sistemin pratiğinden kaynaklı olumsuzluklar ise, ilk ve orta kademe eğitim gören çocukların barınma ve yurt sorunlarını gündeme getirmiştir. Nitelikli kamusal yurtların az ve yetersiz olmaları nedeniyle, Türkiye Cumhuriyeti´nin onyıllardır mücadele ettiği tarikat ve cemaat yurtları, son on beş yılda yaygınlaşmıştır. En küçük bir sıhhi esnaflık faaliyeti için bile var olan standart, gereklilik ve denetimlerden yoksun olarak açılan bu yurtların birinde yakın zamanda ayyuka çıkmış olan erkek çocuklarının cinsel istismarı vakası ve bunu izleyen, başkaca kurumlarda gerçekleşen istismar vakalarına rağmen, bu konuda tedbir alınmamış, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hükümetin eğitim ve çocuk politikaları ıslah olunmamıştır. CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen, Ensar Vakfı skandalının akabinde 1 Nisan 2016 tarihinde, 20 milletvekili ile birlikte TBMM´ye ?Ülkemizde kamu kurum ve kuruluşları, vakıf ve derneklerin açtıkları tüm öğrenci yurtlarının tespiti, öğrencilere yurt yapımı amacıyla kamu arazilerini ve binalarını düşük bedelle ya da bedelsiz devreden kamu kurum, kuruluş ve yerel yönetimler ile bu arazi ve binaları alan vakıf, dernek ve benzer kuruluşların belirlenmesi, özel yurtların daha etkin bir şekilde denetlenmesi ve öğrencilerin yurt ihtiyacının giderilmesi için alınacak önlem ve politikaların belirlenmesi amacıyla, Anayasa´nın 98´inci, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105´inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırmasının Açılması? Önergesini sunmuş, ancak önerge gündeme dahi alınmamış ve görüşülmemiştir. Adı ?yurt? olan bir kurumda çocuk yurttaşlarımız yanmıştır. Her türlü denetim ve tedbirden yoksunluk ve ihmal, bu faciaya göz göre göre yol açmıştır. Kamuoyunun haber alma hakkını zedelemek pahasına facianın sahiplenilip korunacak hiçbir boyutu yoktur, olamaz. Buna rağmen, yangınla ilgili haberlere yayın yasağı getirilmiş, dahası ?Yurt çapında huzur ve güven ortamının bozulmaması? gibi bir gerekçe ile yasaktan önce yapılan haberlerin de kaldırılması istenmiştir.Türk Tabipler Birliği, Disk ve Kesk temsilcilerinden oluşan heyetin olay yerine girmesi engellenmiştir. Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasının (30 Kasım 2016) 91. Yıldönümünde, çocuklarımız ve geleceğimiz bir tarikat yurdunda yanmıştır? Millet vicdanının verdiği yetkiyle, tüm ilgili mercilere ve siyasi mekanizmalara soruyoruz: Ulus düne kadar her türlü cemaat ve tarikat ile, ve bunların açtığı gayri resmi kurumlar ile mücadele ederken, geliri kısıtlı ailelerin çaresizliğinden yararlanan bu kurumlarla mücadele etmek yerine, neden yaygınlaşmalarına izin verdiniz? Yurt ihtiyacı gün geçtikçe artmakta iken, neden nitelikli kamusal yurtlar açmadınız? Facianın yaşandığı binanın inşaat ruhsatı var mıdır? Binanın imara aykırı kısımları var mıdır? Binanın öğrenci yurdu olarak işletme ruhsatı var mıdır? Yukarıda sayılan ruhsat belgeleri var ise, binanın proje ve eklerine uygun şekilde yapıldığı denetlenmiş midir? Denetim raporları var mıdır? Bina içinde yangın tertibatı ve tesisatı bulunmakta mıdır? Binada kalan çocuklarımıza ve personele ?Yangın ve Kaçış Güvenliği Esasları´na ilişkin eğitim verilmiş midir? Binada kalan çocukların ailelerinin iddia ettiği üzere çocukların kaldığı Belediye´ye ait yurdun kapasitesinin artırılacağı söylenerek boşaltıldığı ve çocukların ?Süleymancılar´ olarak tabir edilen tarikatın yurduna yerleştirildiği doğru mudur? Böyle bir facianın yinelenmemesi için eğitim, çocuk ve barınma politikalarında ıslah yoluna gidecek, tarikat yurtlarını kapatacak mısınız? Sorumluları yargılayacak mısınız? İstifa edecek misiniz? Yoksa yaşanan hadisenin kader ve fıtrat olduğunu söyleyecek, olayı örtbas edecek, vicdanlarınızı aklayacak mısınız??
