Son Kez Aday Adayı Oluyorum

Son Kez Aday Adayı Oluyorum

Cumhuriyet Halk Partisinin birçok kademesinde görev alan deneyimli siyasetçisi Ahmet Küçük, konuk olduğu ‘Bakış Açısı' programında Vedat Sezer'in sorularını içtenlikle yanıtladı.

Çanakkale’nin uydudaki tek Televizyon kanalı Ton Tv’de Cuma akşamları yayınlanmakta olan ve Vedat Sezer’in hazırlayıp sunduğu ‘Bakış Açısı’ programına konuk olan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Aday Adayı Ahmet Küçük adaylık sürecinden siyasete gündemdeki bir çok konuyu bu programda değerlendirdi. Küçük’ün değerlendirme yazı dizisini siz değerli okuyucularımız ile paylaşıyoruz.

“Siyaseti iddialı yapıyorum”

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Aday Adayı Ahmet Küçük siyaseti yıllardır iddialı bir şekilde yaptığını belirterek; “ İnsan siyasette ideal sayılabilecek noktalara erken yaşta gelince bazen siyasete bazılarının girdiği yaşlarda eski haline geliyor. Ben onları yaşıyorum. Benim için aynı zamanda bir gurur kaynağı. Çünkü ben siyaseti yaşam biçimi olarak algılamak ve öyle değerlendirmek durumunda kaldım. Partiye 17 yaşında, liseyi bitirdiğimin ertesi günü kayıt oldum. Bununla gurur duyuyorum. Bunu her yerde övünerek söylüyorum. Dolayısıyla ben 56 yaşındayım ancak 39 yıllık Cumhuriyet Halk Partiliyim. Resmin Cumhuriyet Halk Partiliyim. Yoksa aile itibariyle doğuştan Cumhuriyet Halk Partiliyiz. 30 yaşında partinin ilçe başkanı oldum. Çanakkale’de 88-89’da belediye meclis üyesi ve belediye başkan vekili oldum. 95’te birinci milletvekili oldum. Benim siyasi hikâyem çok renklidir. Ne şartlarda olduğumu Çanakkale halkı biliyor. O gündür bugündür aday olmaya karar verirsem ki oldum artık 6. aday adaylığım olacak. 3 defa milletvekili oldum. Bu 6. ön seçimim olacak. 2 defa merkez yoklamasından milletvekili oldum ama iki tane de ön seçim idare ettim ben. 87 ve 91 seçimlerinde örgütün başkanı olarak ön seçimlerin yöneticisiydim. Dolayısıyla ön seçim olarak da altıncı ön seçimim. Milletvekili ön seçimi olarak altıncı. Çok yerel seçim yaşadım, çok yerel seçim gördüm.  Siyasette hedeflerim var, iddialarım var ama egom yüksek değil. Hatta sanıyorum bunu ben 99 seçimlerinde slogan olarak kullanmıştım. Mütevazı ama iddialı bir siyaset çizgisi diye. Yoksa siyaseti iddialı yaptığımı herkes bilir. Çanakkale’de muhalefette siyasette İmadettin Elmas’tan sonra gelinebilecek en yüksek noktalara gelmiş kişiyim. Elmas genel sekreter yardımcılığı yaptı. Ben de MHK üyeliği yaptım. Zaten genel başkan yardımcısı oluyor MHK  üyeleri. Hemen hemen aynı çizgiye tekabül ediyor” dedi.

“ Karakaş Çanakkale siyasetinin ürün değil”

Küçük MHK üyeliğinde Çanakkale’de tek olduğunun altını çizerek; “ Son dönemde, 12 Eylül sonrası döneminde MHK üyeliği yapmış sadece benim. Ercan Karakaş bir hemşerimiz tabi ama Çanakkale siyasetinin bir ürünü değil. Türkiye siyasetinin bir ürünü. Tabi bizim için gurur kaynağı. Orada daha rahat diyalog kurabilmek, partiyle ilişkilerimizin gelişmesini daha rahat sağlayabilmek açısından Ercan abinin orada bulunması bizim için onur vericidir. Ama tabi Çanakkale siyasetinin ürünü olarak en yüksek noktalarda ben genç sayılabilecek zamanlarda MHK üyeliği yaptım. Sonra da, işin ilginç tarafı 2002-2009 arasında da 5 yıl divan üyeliği 4 yılda parti grup idare amirliği yaptım. Bunlar partide zirve işler.  9 sene kırmızı plakaylaydım. İktidar partisinde kırmızı plakayla gelmek kolaydır. Neden çünkü çok makam var. Ama bizim CHP’de yok. 3 tane grup başkan vekilliği, 2-3 tane de divandan üyelik var. Bir övündüğüm şey daha söylemeyeyim,  bir iddia ortaya koymaksa, ben grup içi seçimlerin hepsinde yarıştım. Hiçbirisinde genel başkan beni atamadı. Hepsinde birinci turda çıktım. Bu ne demek grup içi seçimlerde yani divan seçimlerinde oraya seçilebilmeniz için, birinci turda çıkmanız için yüzde elli bir oy almanız lazım. Mesela 15 kişi katip üyeliğine aday oldu. Ve ben yüzde elli bir oyu birinci turda aldım. Ve seçildim. Bunlar benim için gurur verici şeyler. Çünkü sizi milletvekilleri seçiyor. Genel başkanınız da sizin için oy kullanıyor. Ve bu sevgi ve saygıyla ilgili bir şey. Yani ben öyle bilimsel tilti olan, arkasında çok önemli güçleri barındıran bir insan değilim. Ben dediğiniz gibi biriyim. Ama benim milletvekili arkadaşlarımla kurduğum ilişki sevgi ve saygı ilişkisine dayanır. Size oy vermesi için genel seçimlerde önce kendinizi ona sevdireceksiniz. Ama saydıracaksınız da. Ahmet Küçük iyi ben seviyorum, bu görevi de iyi yapar dedirtmeniz lazım. Bunlar benim siyasette gurur duyduğum şeyler. Tabi gerçekten bu döneme gelirken de tekrar edeyim mi, geçen dönem öyle bir noktada bıraktı ki beni parti üyeleri hiç kimse Ahmet Küçük kötü milletvekilliği yaptı demedi. Çok şükür. Yani ne dediler, Ahmet Küçük yeter artık dediler. Başkaları seçilsin. Bizi böyle dördüncü sırada tuttular. 200 küsur oyla ben milletvekili olma sırasında yer alamadım. Hiçbir şeye kapılmadım. İnanın hiçbir küslüğe kapılmadım. Burada seçimlerde arkadaşlarımda daha çok ve etkili çalıştım. Etkili bakın. Yani çok çalışmak bazen bir şey ifade etmez. Çalışmanız karşısında etki yaratmak ve o etkinin karşısında da seçmenden oy almak gerekir” diye konuştu.

“ Örgütün tamamından destek alırım”

Küçük örgütün tamamından destek alabileceğine inandığını ifade ederek; “  Örgütün tamamından destek alırım. Ama bunun ölçüsü değişik olur. Mesela geçen seçimlerde ben şöyle söyleyeyim, her ilçede oyu olan tek adamdım. Ciddi oyu olan. İki ilçede birinci oldum. Geçen sefer en kötü seçimimdi benim ön seçimlerden. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Eceabat ve Bozcaada’da birinciydim. Genellikle Avrupa tarafında birinci olurum. Gelibolu, Eceabat, Gökçeada, e bir de kendi ilçem tabi, orası, Bayramiç, mesela buralarda etkim iyidir. Merkezde siyasetin dengeleri, çatışmaları başka boyutları var biliyorsunuz, maalesef bazen Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışan boyutlarını da zorluyoruz. Hepimiz bazı durumlarda hata yapıyoruz. Bu dönem arkadaşlarımdan, örgütten,  partililerimden yeniden siyasete aday olarak devam etmem konusunda gerçekten çok mühim baskı aldım. Bunun doğru olup olmadığını geçen bundan bir ay önce geldim, böyle bir dolaştım bayramda geldiğimde, bunu görmeye bana olan bir ihtiyaç tespit etmeye çalıştım. Bu ihtiyacı tespit ettim. Zaten bu ihtiyaç bana telefonlarla karşılaştığımızda dile getiriliyor ama örgütün gözlerinde bunu görmeye çalıştım. Ve gerçekten bütün aday arkadaşlar, aday adayı arkadaşlara saygım var ama Ahmet Küçük’ün bir dönem daha aday olması konusunda büyük bir talep olduğunu gördüm” dedi.

“ Son defa aday adayı oluyorum”

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Aday Adayı Ahmet Küçük son kez aday adayı olduğunun altını çizerek; “ İlk defa bir şey söylüyorum, bunu kendimi bağlamak adına da söylüyorum. Çanakkale’den milletvekili aday adayı, inşallah aday da olacağım, son defa oluyorum. Bunu çok siyasetçi açıklamaz. Çanakkale’den milletvekili aday adayı son defa oluyorum. Ben seçilebilir bir noktada olsam da son defa oluyorum. Olmasam da son defa. Siyaseti tamamen kapatmak mümkün değil. Çanakkale siyasetinde ben yapabileceklerimi yaptıklarımı düşünüyorum. Yapamadıklarımı, eksik kalanları, yarım kalanları da telafi edeceğim. Kazandığımda inşallah. Nedir bunlar? Ahmet Küçük deyince birçok insanda şöyle bir kanaat uyanır. Yakından takip eden örgüt arkadaşlarımda. Ahmet Küçük grupçu siyaset yapar. Ahmet Küçük’ün arkadaşları vardır. Onlarla çok yan yana olur ve ayrılmaz. Bunun faydasını da gördüm, bedelini de ödedim. Hiçbir bunda imtina etmiyorum. Ama artık Çanakkale’de böyle yaptığımız siyasetin, Çanakkalelileri seçim kazanmamıza rağmen mutlu etmediğini gördüm. Bu çok önemli. Yani yerel seçimleri kazanıyoruz biz Çanakkale’de veya bazı ilçelerinde ama mutlu insanlar yaratamıyoruz. Nerede, örgütte yaratamıyoruz. Çatışma devam ediyor. Şimdi o zaman demek ki artık ben gruplarına dayı olmak istemiyorum. Ve ben artık grupların egemenliğini sağlamak için de aday olmak istemiyorum. Ve ya milletvekili olmak istemiyorum. Ben özgür bireyin kendisini rahat ifade edebileceği, iddialarını ortaya koyabileceği ve bu partide siyaset yapmak isteyen genç arkadaşların kendini ifade edebileceği bir düzenin bir milletvekili olarak altyapısını yapma konusunda üzerime düşen görevi yapmak üzere aday adayıyım. Bak bunu çok önemle söylüyorum. Geçmişte bu tarz yaptığımız siyasetten zaman zaman kendimiz adına veya partimiz adına bazı başarılar kazanmamıza rağmen mutlu insanlar yaratamadık. Siyasetin görevi de mutlu insanlar yaratmak. Hem partide mutlu insanlar yaratmak hem Çanakkale’de mutlu insanlar yaratmak. Elbette biz Çanakkalelileri mutlu edecek direkt olarak mutlu ettiğimizi gösterecek iktidar olma olanağı bulamadık. Ben 10 sene milletvekilliği yaptım. Ama bir gün bile iktidarda milletvekilliği yapamadım. Bu benim içimde ukde ve en büyük umudum kendi adıma ilk seçimde partimin iktidarında iktidar milletvekilliği yapmak. Birincisi bu, kendi adıma. Ama partililerim adına da demin dediğim gibi gruplar üstü siyaset yaparak gençlerin ve siyaset isteklilerinin önünü açacak, onlara vizyon kazandıracak, onlara örnek olacak bir anlayış içerisinde Çanakkale’den son defa adayım” şeklinde konuştu.

“ Ben ömrümü siyasete adadım”

Küçük ömrünü siyasete adadığını belirterek; “ Benim ömrüm siyasete adanmış bir ömürdür. Bunun bedelini de ödedim. Aileme de ödettim. Benim çocuklarım siyasetçi çocuğu olarak yaşadı. Ben onlarla ilgilenemedim, okullarıyla ilgilenemedim, büyümeleriyle ilgilenemedim. Siyaseti tercih ettim. Ben işimle ilgilenemedim. Siyaseti tercih ettim. Bunu bilen bilir. Ben çocuklarımı sevemedim ama torunlarımı sevmek istiyorum mesela, kendimle ilgili olarak. Çocuğumu evlendirdim, kızımı evlendirdim umudum var” dedi.

“Bana olan ihtiyacın olmasını reddedemem”

Kendisine olan ihtiyacı reddetmesinin mümkün olmadığını kaydeden Küçük; “ Bana olan ihtiyacın olmasını reddedemem. Diyeceksiniz ki, neden Çanakkale’den başka yerden olabilir mi? Olmasını çok arzu etmiyorum. İnşallah böyle bir ihtiyaç olmaz. Yarın ihtiyaç olur da, bana ihtiyaç olur megalomanisini anlatmak için söylemiyorum bunu böyle bir megaloman da değilim.  Olur ya partinin genel başkanı sayın milletvekilim, Ahmetçim, Ahmet abi artık kim olursa ve derse; partinin içinden ayrılma sana böyle bir görev veriyoruz. Ben bütün arzu etmeme rağmen buna hayır diyemeyebilirim. Ama Çanakkale’den değil. Ben lazımsam o bulsun yerimi. Ben artık Çanakkale’de ön açan, Çanakkale’ye vizyon veren, Çanakkalelileri bu konuda her türlü destekleyen  başta gençleri ve kadınları bunun için siyasette varım” dedi.

“ Siyasi tabanımız sabırsız”

Çanakkale’de siyasi tabanın sabırsız konuma geldiğine dikkat çeken Küçük; “ Geçen dönem bu soruyla dolaylı ve bazen direkt olarak da karşılaştım. Ahmet Küçük iyidir, telefonu açıktır, ne zaman arasak bulursun, hemen sana döner, işinle ilgilenir yapacaksa yapacağım der, yapamayacaksa olmaz bu iş der. Bunu hep söylerler benim için. Ama yani yeter artık dediler geçen dönem. Bu nedenle ben dördüncü oldum. Ama mesela bu dönem öyle değil. Mevcut milletvekili arkadaşlar, benim siyaseten de, dost olarak da arkadaşım. Sayın Soydan eski ortaokuldan sınıf arkadaşım. Sayın Sarıbaş da 82-83’ten beri siyasetin içinde ve birlikte askerlik yapmışlığımız var. Benden büyüktür ikisi de yaş olarak ama arkadaşlarım. Aynı dönemin siyasetçileriyiz. Dolayısıyla ben arkadaşlarıma şunu söyledim, ikisi de benim can ciğer arkadaşlarım bu örgütün insanları. Ama bunlara da söyledim. Ben bir sene siyasetten tamamen elimi eteğimi çekeceğim, siyasete etki etmeyeceğim, kongrelere karışmayacağım, delege seçimlerine karışmayacağım, çünkü ben 15 yıl bu Çanakkale siyasetine en üst düzeyden etki ettim. Yani galiba yapamadım ki dördüncü oldum. Buyurun bu siyaseti iyi götürün. Yani millet sizi baş yaptı, baş olun taş yarın der bizim yörükler” diye konuştu.

“ Eşimden son kez izin aldım”

Aday adaylığı konusunda son kez eşinden izin aldığını da hatırlatan Küçük; “ Son defa izin aldım. Kahrımı hep o çekti. Bu dönem gene destekliyor, ancak son defa destekliyor. O çocukları büyüttü. Yemine diyorum benim bir defa bir okula gidip de çocuklarımın notlarının sorma imkanım olmadı. Nasıl gidiyor, dersler nasıl diye. Allahtan bir sorun çıkmadı. Orta bire gidiyordu oğlum. Şu anda hukuk doktoru. Parti içi demokrasi tez konusuydu. Çok gurur duyuyorum. Kızım da avukat oldu. O zamanlar kızım daha okula gitmiyor. Ben her Pazar akşamı gidiyor Cuma akşamı geliyorum. Otobüsle gidip geliyorum. Kızım da özlüyor beni. Uykusu geliyor dokuzda yatıyor. Bir kalktım gideceğim ya beni sandalyenin bacağına bağlamış gitmeyeyim diye. O zamanlarda Ankara uzak yol. Her hafta gelemiyorsunuz. İki haftada bir. Çok özel şeyler oldu. Siyasetin acı yönlerini de yaşadık. Ama her şeye rağmen mutluyum. Onurlu bir iş yapıyorum. Toplumun içinde elimi cebime koyup çok rahat bir şekilde geziyorum. Bu siyasette çok önemli bir şey. Milletvekilliği bittikten sonra çok önemli bir şey. Çok şükür bunu da yapıyorum. İnşallah herkese nasip olsun” dedi.

“ CHP’de gruplar var”

Cumhuriyet Halk Partisinde çeşitli grupların olduğunu dile getiren Küçük; “ Bizim belediye başkanımız açıkladı zaten. Biz belediye grubu olarak veya değişim grubu olarak adayımız var dedi. Bizim Çanakkale’de öyle ideolojik karşılıkları olan gruplar olsa ben başımın üzerinde taşıyacağım. Bireysel var, birbirine karşı olmak adına gruplar var. Bu hoş değil, anlatabildim mi? Birbirine karşı olmak için var. Birisi değişim grubu demiş kendine, öteki de biz belediyeye karşı olan grubuz. Bir tarafta örgüt var, bir tarafta belediye var. İnşallah bu gruplar, kanaatler olur ama solda CHP’de fikir ayrılıklarının farklı duyarlılıkların partide dillendirilmesi çok doğal. Ulusalcı denen gruplar olursunuz, sosyal demokrat dersiniz kendinize, liberal olursunuz, bunlar olur. Bunları öne çıkartmak isterseniz, bu görüşler partide daha etkili noktada savunulsun dersiniz. Ama bunu ete kemiğe büründürüp hizip anlayışına ya da ilişkilere dayandırırsanız tatlı olmuyor. Ömer ali bir tarafta hasan hüseyin diğer tarafta oluyor. Anlamsız, bugün burada yarın orada olunan garip şeyler oluyor. Mesela İsmail Özay ile iki siyaset adamı olarak farklı noktalarda çok mücadele ettik ama bunun bir ifadesi avrdı. Ben farklı duyarlılıkları, arkadaşım farklı duyarlılıkları savunurduk. Ama hiç saygıda kusur etmedik birbirimize. Birbirimize hakaret ederken bizi göremezsiniz” dedi.

“ Hep yarış içinde olduk”

Küçük her zaman parti içinde yarış içinde olduklarını kaydederek; “  Yani yarış yaptık. Ama saygıda kusur etmedik. Mesela kongrede farklı adayları destekledik. Bunun adına yarıştık. Ama sonra el ele tutuştuk. Çağdaş, insanlara yakışan bir insan diyaloğu içinde olduk. Mesela İsmail arkadaşım kendisini sosyal demokrat liberal olarak tanımlar. Olacak tabi. Cumhuriyet Halk Partisi Atatürkçü bir parti. Ulusal değerleri, kurucu anlayışı baskın ve etkili bir şekilde ifade etmesini unutmaması gereken de bir parti. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunması gereken bir parti. Bunların hangisini daha etken savunacağı ile ilgili farklı duyarlılıkların olması çok doğaldır. Bu kesinlikle disiplinsizlik değildir. Bu temelde olsa yarış olur, düşmanlık olmaz” şeklinde konuştu.

“ Örgütlerle iletişimim mükemmel”

Küçük il ve ilçe örgütleriyle iletişiminin mükemmel boyutta olduğunu belirterek; “ İl, ilçe örgütleriyle ve siyasete katkı veren arkadaşlarımla iletişimim mükemmel. Benim telefonumda 6000 telefon var. 5000 tanesi örgüt telefonu. En azından buyur canım diyorum beni arayana ismiyle hitap ediyorum. Bu kolay kazanılmıyor. Ben böyle biraz geri çekileyim dedim de örgütteki arkadaşlarımı çok özlüyorum. Ben sizden ayrı kalamadım arkadaşlar özür dilerim diyorum. Bir sene bayramlara gitmedim, küstü dendi küser miyim? Ama özledim. Benim siyasette edindiğim dostluklar samimi arkadaşlara dönüşüyor. Benim dünyam siyaset. Siyaset ahretliğim var, Küçükkuyusundan Terzialanından Çardağı’na Lapsekisi’ne Mahmudiye’sine Gürpınar’ına kadar özlüyorum ben. Bunların çoğunu rüyamda görüyorum. Dolayısıyla örgütün nabzını benim gibi kimse tutamaz. Ön seçimde aldığım oyla ilgili de değildir” diye konuştu.

“ Her zaman önseçimden yanayım”

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Aday Adayı Ahmet küçük her zaman önseçimden yana bir duruş içinde olduğunu dile getirerek; “ Bazılarının canı istemiyor, istiyor gibi de görünebiliyor. Diğer yöntemler de bu partinin tüzüğünde var ancak ben hep önseçimden yana oldum. Çanakkale’de ön seçim olur mu? Ön seçim Cumhuriyet Halk Partisi’nde geçen sefer lütuftu. Genel başkanımız örgütü ve bizi kırmadı. Ben gittim kendisine bana fırsat verirseniz, ön seçim yaparsanız arkadaşlarımla yarışmak istiyorum dedim. Yarıştık. Boyumuzun da ölçüsünü aldık. Ama şu an Çanakkale ya da Türkiye’de ön seçim lütuf değildir. Görevdir. Tüzük gereğidir. Bu parti tüzük değiştirdi. Değişikliklerden bir tanesi bu. CHP’de seçim bölgelerinin yüzde seksen beşinde ön seçim yapılacak. Örgütte etnik ve mezhepsel dinamiklerin düşük olduğu ve yüzde onun altında oy aldığımız yerlerde yapılmayacak. Yüzde on üç oy almışız ama mezhepsel dengesizlik var buralarda yapılmayabilir. Baskın bir mezhebin ya da etnik kimliğin listelerde egemenlik kurup zarar vermesi nedeniyle yapılmayabilir. Mesela ben İstanbul, Ankara, İzmir gibi 3 bölgede birer bölgesinde merkez yoklaması yapılacağını düşünüyorum. Çünkü genel merkezin bazı milletvekili yapmak istediği kontenjanın yetmediği yerleri değerlendirmek için, tahmin ediyorum bu partilerde 45-50 tane milletvekili merkez yoklaması ve kontenjanla belirlenir. Diğer milletvekilleri tüzük gereği önseçimle belirlenecek. Mecburidir, zorunluluktur. Genel başkanımızda yakışanı yapmıştır, bunu bana neden soruyorsunuz iki sene önce biz kurultay yaptık, tüzük değiştirdik, yüzde seksen beşini ön seçim yapacağız neden soruyorsunuz ki bunu diye karşıladı. Yüzde doksan dokuz nokta dokuz Çanakkale’de önseçim olacaktır. Zaten olmayacağı belli olursa da önceden Çanakkale’de ben aday değilim. Ben bu saatten sonra sadece üyeye ameliyat ettiririm kendimi. Beni değerlendirecek bu partinin emekçileridir. Bana yakışan odur. Partime küsmem. Ölünceye kadar aday olmasam da bu partide siyaset yapacağım. Keyif alıyorum, mutlu oluyorum. Bazı arkadaşların seçilmesine katkıda bulundum, seçilemese de onlarla beraber gittim katkıda bulundum. Seçimler öncesi ben karaborsada olurum. Örgütler tercihe diyor. Neden, tecrübemiz, deneyimimiz, belki yeteneğimiz. Memnuniyetle severek örgütlerin isteklerini yerine getiririz” dedi.

“ Dışarıdan üyelere baskı oluyor”

Önseçimde dışarıdan üyelere yönelik baskıların olduğuna da dikkat çeken Küçük; “ Mutlaka oluyor. Yönlendirmeler oluyor. Etkisi olanlar var. O etkisini partide hissettirmek istiyorsa bunlar doğaldır. Çanakkale 12.200 üyesi var şu anda. Ben önseçimde de 9000 üzerinde oy kullanılabileceğini düşünüyorum. Katılım yüksek olacak. Geçen sefer 7000 küsurdu. Çanakkale’de Türkiye’nin en özgür iradeli, baskı kabul etmeyen, doğru olduğuna inandığı biçimde oy kullanan üye yapısı vardır. Çanakkale insanı bunu başka tepkileri ve seçim sonuçlarıyla da zaten ortaya koymuştur. Dolayısıyla Çanakkale CHP üyeleri de tabi ki etki altına alınanlar yönlendirilenler oluyor, ama inandığı doğrultu da verir. Ha bazen sesini çıkartamaz, belirli güçlerin etkisi altında kalıyormuş gibi görünebilir. Ama aklın yolu bu kadar insan oy kullanınca ortaya çıkar. Yani buna kesmeler, biçmeler, yönlendirmeler yani bir kuvvetli aday var bir zayıf aday var filan bu bir sonuç vermez. Çok etkili olmaz. Çanakkale’de örneğin 10 bin üyede bunu yapacak 1000 üyeyi geçmez. Geri kalanı sağduyusuyla ve inandığı biçimde oy kullanır” dedi.

“ Üyelerimiz akıllı karar vereceklerdir”

Önseçimde üyelerin akıllı karar vereceklerine inandığını da sözlerine ekleyen Küçük; “ Ben öncelikle bu yapılacak ön seçimin, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nden başka partide böyle bir ihtimal gözükmediği için partimizdeki öncelikle aday adayıyım deme cesareti gösteren arkadaşlarıma hayırlı olmasını diliyorum. Çünkü bu önemli bir şeydir. Hepsine saygı duyuyorum. Bu bir fedakârlıktır. Bu fedakârlığı yapan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ve saygılarımı sunuyorum. Partimin üyelerine de bu seçimi yaparken her zamanki gibi sadece şimdi değil, büyük bir sağduyuyla partinin ve Çanakkale’nin çıkarlarını, kendi duygusallıklarını ve egolarını aşarak, Çanakkale’nin, partinin ve ülkenin çıkarlarını düşünerek oy kullanmalarını ve akıllarıyla karar vermelerini tavsiye ediyorum. Birtakım baskılar ve çıkar ilişkileriyle değil aklı ve mantığıyla karar vermesini diliyorum. Öyle olacağına yüzde yüz inanıyorum. Ve ön seçimin sonuçlarının partime şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” dedi. 



http://www.youtube.com/watch?v=r8iHpFyL39w