Öz Anayasa Değişikliğini Değerlendirdi

Öz Anayasa Değişikliğini Değerlendirdi

CHP Çanakkale Milletvekili Bülent ÖZ AKP´nin Anayasa değişiklik teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP Milletvekili Öz; ? AKP´nin teklifi ile getirilmek istenen modelin başkanlık ile uzaktan yakından ilgisi yoktur? dedi.  Öz yaptığı değerlendirmede; ? Başkanlık sistemi sert kuvvetler ayrılığı prensibine dayanır. Başkanlık sisteminde; Yasama, yürütme ve yargı birbirinden tamamen ayrıdır. Birbirlerini denetleye bilmeleri açısından gerekli mekanizmalar ayrıntılı olarak Anayasada tanımlanmıştır.  Getirmek istedikleri sözde başkanlık sistemi ile bütün yetkiler tek elde toplanmaktadır. AKP´nin getirmek istediği sistemde yargı, yürütme, yasama, bir kişiye bağlanacaktır. Kuvvetler birliği esasına dayanan bir model olacaktır.  Başkanlık sisteminde başkandan tamamen bağımsız bir yasama organı vardır. Başkan yasama organını feshedemez. Başkanın kararname çıkararak yasama yetkisi kullanmasına asla izin verilmez. Tam tersine başkanın üst düzey atamaları ve özellikle dış politikası yasamanın denetimine bağlıdır. Başkanlık sisteminin olmazsa olmazlarından biri tam bağımsız bir yargı sisteminin varlığıdır. AKP´nin meclise sunduğu teklifte ise bu güçlü denetim-dengeleme mekanizmalarından hiçbiri yoktur. AKP bu Anayasa teklifi ile Türkiye´ye Çağdaş demokrasilerdeki başkanlık sistemini değil, ilkel demokrasilerdeki ?diktatörlüklere? benzer bir model önermektedir. AKP, bütün yetkilerin Cumhurbaşkanının elinde toplandığı bir DİKTATÖRLÜK, bir TEK ADAM REJİMİ öneriyor. Kaldı ki tam demokratik Başkanlık sistemi bile bu coğrafyanın genetiğine uymamaktadır. Bu gömlek bir asırı aşan parlamenter demokrasi geleneği olan Türk Milletine dar gelir.  Cumhuriyet rejimi, kurulduğu günden itibaren egemenliği Saraydan alıp halka verme ve demokratikleşme çizgisini benimsemiş ve bunu hayata geçirmiştir. AKP´nin Anayasa değişikliğiyle dayattığı ise açık bir şekilde egemenliği halktan alıp Saraya verme girişimidir? dedi.

 

?Cumhurbaşkanı Milli İradenin %37.7´sinin Oyunu Almıştır?

Cumhurbaşkanının milli iradenin %37 oyunu aldığına dikkat çeken Öz; ? Şimdi çıkıp Cumhurbaşkanını halk seçiyor. Nasıl oluyor da egemenlik halktan alınıyor diyeceklerdir. Unutmayın ki ilkel Ortadoğu diktatörlüklerinde de diktatörler, halkoyuna yaslanmaktadırlar. Bir rejimin halk egemenliğine dayanan demokratik bir rejim mi yoksa bir diktatörlük mü olduğunu belirleyen ana unsurlardan biri egemenliğin kullanımının kuvvetler ayrılığı prensipleri çerçevesinde anayasal güvence ile dağıtılmış olup olmamasıdır.  Cumhurbaşkanı geçerli oyların çoğunluğuyla seçildi. 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kayıtlı seçmenlerin %25,8´i yani 14 milyon 409 bin 214 seçmen oy kullanmadı. Cumhurbaşkanı oy kullanan %74,13´ün %51.7´sinin oyunu alarak seçildi. Daha açık bir anlatımla Cumhurbaşkanımız kayıtlı seçmen sayısının %37.7´sinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı olmuştur? diye konuştu.

?Milli İrade %81,89 İle TBMM´de Temsil Ediliyor?

Öz milli iradenin mecliste %81 ile temsil edildiğinin altını çizerek; ? Bu da açıktır ki bir kişi milletin %50´sinin bile altındaki temsil oranıyla seçilebilmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde ise temsil daha net bir şekilde milli iradeye dayanmaktadır. Şöyle ki 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimlerinde kayıtlı seçmen sayısı 56 milyon 949 bindir. Katılım %85,23 oranında gerçekleşmiştir. Seçim sistemimizdeki baraj olgusuna rağmen bugün TBMM millet iradesini %81,89 gibi yüksek bir oranla yansıtmaktadır.  Cumhurbaşkanı 2014 Ağustosunda millet iradesinin %37,7´sine tekabül eden 21 milyon yurttaşımızın oyuyla seçilmiştir. 1 Kasım seçimleri sonrası TBMM´de grubu bulunan partiler ise 46 milyon 635 bin 959 yurttaşın oyunu almıştır. Soruyorum buradan hangisinde milli irade daha güçlü temsil ediliyor? şeklinde konuştu.

?Koalisyonu Ölüm Olarak Gösterip Sıtmaya Razı Etme Girişimi?

Öz koalisyonun ölüm olarak gösterilmeye çalışıldığına da dikkat çekerek; ? Millet İradesine Dem Vuranların Her Fırsatta Sistem İstikrar Üretmeli Diyenlerin Yaklaşımları Gerçekle Örtüşmüyor. Teklifin Yasalaşması İle Gidilecek Seçimlerde, Cumhurbaşkanı İle Meclis Çoğunluğu Ayrı Partilerde Olur İse Nasıl Bir İstikrar Sağlanacak Sorusunun Cevabı Yoktur. Milleti Koalisyonlarla Korkutup 14 Yıldır Tek Başına İktidar Olan Parti Ve Onun Partili Cumhurbaşkanı Bugüne Kadar Neyi Yapmak İstemişte Bir Engelle Karşılaşmıştır? Kaldı Ki 14 Yıldır AKP Ülkeyi Bir Cemaatler Koalisyonu İle Yönetmektedir. Ortağınızla Yaşadığınız Kavganın Faturasını 15 Temmuz Rezaletiyle Millete Ödetmeye Çalışmak Kabul Edilemez. Millete Koalisyonu Ölüm Olarak Gösterip Sıtmaya Razı Etme Girişimi Sandıktan Geçer Not Almayacaktır. 12 Eylül´ün NETEKİM Paşasının İstemediği Yetkiler Bugününün Şartlarında Bir Kişinin Uhdesinde Toplanamaz. Bu Yaklaşım Çağcıl Ve Demokratik Bir Yaklaşım Değildir? dedi.

?Partili Cumhurbaşkanlığı Getiriliyor?

AKP´nin teklifiyle Cumhurbaşkanı´nın siyasal parti bağı, hatta genel başkanlığının öngörüldüğünü belirterek; ? Cumhurbaşkanı seçilen kişi tarafsızlık yemini etmeyecek mi? Hem partili olacak hem tarafsız olacak. Bu nasıl bir arada yürüyecek? Teklif ile milletin aklıyla alay edilmektedir. Partisinin tüm milletvekillerini Cumhurbaşkanı saptayacağından, Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri arasındaki ilişki, ?mürit-tarikat-şeyh? ilişkisi biçimine dönüşecektir. Böyle bir yasamanın bağımsız olacağını iddia etmek, en hafif deyimiyle saflık olur. AKP´nin teklifi ile Cumhurbaşkanına, kararname çıkararak merkezi idare kapsamında bölgesel yönetim birimleri, bölgesel yapılar, bölgesel kamu kurum ve kuruluşları oluşturulabilme yetkisi de veriyor. Bu değişiklikle federasyona geçişin alt yapısı hazırlanıyor. Yani Cumhurbaşkanı isterse üç beş ili birleştirerek orada bir bölgesel yönetim modeli uygulayabilecek. Bu kabul edilebilir mi? Saray isterse Şanlıurfa, Adıyaman, Maraş, Gaziantep ve Kilis´i içine alan bir bölge, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt ayrı bir bölge, Şırnak, Hakkari, Van, Bitlis, Ağrı ayrı bir bölge, Giresun, Gümüşhane, Trabzon, Bayburt, Rize´yi içine alan ayrı bir bölgesel yönetim alanı oluşturabilecek. Türkiye´yi parsellemenize müsaade etmeyeceğiz.  AKP´nin hedefi Cumhurbaşkanının hem yürütmeyi, hem yasamayı, hem de yargıyı eline geçirdiği bir dikta rejimidir. Türk milleti buna izin vermeyecektir? dedi.