NTV´de Çanakkale Ekonomisini Değerlendirdi

NTV´de Çanakkale Ekonomisini Değerlendirdi

Doğanlar Yatırım Holding yönetim kurulu başkanı Davut Doğan NTV´de yayınlanan ve Çanakkale´de çekimleri gerçekleştirilen Ekonomi programına konuşmacı olarak katıldı.

İşadamı Davut Doğan´a Miliyet Gazetesinin tanınmış yazarlarından Güngör Uras eşlik etti. NTV ekranlarından Türkiye´ye Çanakkale´yi anlatan Davut Doğan, programda Türkiye´nin Moody´sin not indirimi konuşuldu, Davut Doğan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Moody´snin Türkiye´nin ekonomi puanında indirim karar almasını değerlendiren İşadamı Davut Doğan; ?Türkiye´de Makro ekonomik göstergeler dikkate alındığında bana göre bir karar alınması açıkçası doğru değil. Burada bir siyasi karar olduğunu düşünüyoruz. Kısa vadede baktığımız zaman dolar bugün 2,97 lira seviyelerinde ama darbe sürecinde de 3 lira civarına kadar yükselmişti. Yani dolarda çok yüksek bir artış gerçekleşmemişti. Mobilya sektöründe ağırlıklı olarak faaliyet gösteriyoruz. Tabi işlerimizde yabancı ortaklarımızda var. Yabancı ortaklarımızla gerçekleştirdiğimiz toplantılarda gördük ki kendilerinin Türkiye´den çıkmak gibi, yeni yatırım yapmama gibi bir düşünceleri yok. Türkiye´nin ekonomik kriterlerine baktığımızda; borçlanma seviyemiz yüzde 33´lerde ve yatırım yapılır bir ülke olarak görünüyoruz. Cari açık olarak yüzde 4,5 ile Güney Afrika´nın üzerinde bulunuyoruz. Türkiye´nin büyümesinin ise bu yıl yüzde 3,5 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Dolayısıyla Moody´snin aldığı bu kararın Türkiye´de ve iş dünyasında çok büyük bir etkisi olmayacağını düşünüyorum? dedi.

 

KURDAKİ ARTIŞ HERKESİ ETKİLER

Moody´snin almış olduğu karar sonrasında döviz kurlarında dalgalanma olmasının normal olduğunu belirten Davut Doğan; ?Dolar sürekli inip çıkar, bizim bankacılık sektörümüz artık bu duruma alışkın. Tabi ki dolarla iş yapan tüm sektörleri etkiliyor. Bizim yabancı ortaklarımızın yanı sıra 60´ın üzerinde ülkede mağazamız bulunuyor. 15 Temmuz darbe sürecinden sonraki birkaç haftada perakende satış yaptığımız mağazalarımızda dolarla iş yaptığımız yerlerde satışlarımızda bir düşüş yaşadık. Uzun süredir ihracatta bir sıkıntımız var. Mobilya sektöründe de bu sıkıntı var. Bu sıkıntıların kaynağı ise kaybettiğimiz pazarlardan dolayı. Bölgemizde biliyorsunuz terör olayları var. Suriye ve Irak ta yaşanan olaylar bu pazarları kaybetmemize neden oldu. Haliyle bunların yerine yeni pazarlar bulmamız gerekti. Bunlar tabiî ki bizim mobilya sektörü olarak değerlendirdiğimiz pazarlar. Bu süreç içerisinde yaşanan bir sıkıntı, bunların kredi notunun düşürülmesi ile alakalı bir durumu yok.? Kurdaki artıştan herkes gibi bizde etkilendik. Zaten kurdaki artış herkesi etkiler. Biz bu not düşürülmesinde olsun 15 Temmuz darbe girişiminde olsun, bunları biz öngöremedik. 2002 yılına baktığımızda 2,20 civarında olan dolar bugün 2,90 seviyelerinde. Son 15 yıllık süreçte 70 kuruşluk bir artış var. Kısa vadeli bakarsanız sanki çok büyük bir kayıpmış gibi görünebilir ama 15 yıllık sürece baktığımızda 70 kuruşluk dolar kurundaki artış enflasyon oranına göre doğaldır. Uzun vadede borçlanma açısından bu durum normal iken kısa vadeli borçlanma dolar kurundaki dalgalanma sıkıntı yaratıyor. Bizde buna önlem almak için dolardan vazgeçip Euro´ya yöneldik. Ticaretimizi ve kredilerimizi Euro üzerinden yapmaya başladık. Çünkü Euro para biriminde çok büyük dalgalanmalar yaşanmıyor. 15 Temmuz darbe girişimi piyasaları çok kötü etkiledi, mobilya sektörü olarak biz üreticiler de bundan çok kötü etkilendik. İnsanlar bir süre beklemeye geçtiler ama bir iki haftadan bu yana işlerimizde bir hareketlenme var? dedi.

ÇANAKKALE EKONOMİSİNİN ÖNÜ AÇIK

Milliyet Gazetesi yazarı Güngör Uras ve Davut Doğan, Çanakkale ekonomisi üzerine düşüncelerini paylaştılar. Güngör Uras, Çanakkale OSB ile Biga OSB imkânlarını karşılaştırarak şu tespitlerde bulundu; ?Çanakkale OSB´de bir yer sıkıntısı yaşanırken; Biga OSB´nin böyle bir sıkıntısı olmadığını biliyoruz. Çanakkale´de 29 tesis OSB alanında üretim yaparken; Biga OSB´de ise bu rakamın 60´a yakın tesis üretim yapıyor. Biga´nın Çanakkale´ye göre sanayileşmede veya tesis kurmada Çanakkale´nin önünde olduğunu görüyoruz. Bizim beklediğimiz Çanakkalelilerden Su ürünlerine dayalı sanayileşme daha öne çıkması gerekirken bunda bir atılım yok? dedi.

50 YIL ÖNCEDE DURUM BÖYLEYDİ, ŞİMDİDE AYNI

İşadamı Davut Doğan ise konu ile ilgili olarak şunları söyledi; ?Çanakkale için Biga tabi ki çok önemli. Çanakkaleliler içinde Biga son derece önemli. Geçmiş yıllarda benimde başkanlığını yaptığım dönemde 80 kilometre içerisinde iki OSB alanına gerek yok demiştik. Ama olmadı hem Çanakkale´de hem de Biga´da OSB alanları kuruldu. Aslında Çanakkale´ye baktığımızda; Çanakkale´nin daha çok Turizm ile kalkınması ve şu anda da kültür bakımında Üniversite olarak çok gelişti. O dönem biraz daha Çanakkale´nin orta kesiminde büyük bir OSB yapılabilirdi. Onun için Çanakkale merkez olarak çok fazla bir sanayi yatırımı almıyor. Üç tane yatırımcı aile var; dışarıdan gelen Demir-Çelik sektöründe Türkiye´nin 8´nci kuruluşu bulunuyor belki ama bir Bodur ailesinin Seramik tesisleri var, Niyazi Önen´in kurmuş olduğu dev bir tesis bulunuyor. Birde bizim Mobilya tesisimiz var. 50 yıl önce de durum böyleydi; Çanakkale sanayisi maalesef büyüyemedi. Bugün geldiğimiz noktada KOBİ´ler ile büyümeye çalışıyor, yan sanayi ürünleri ile büyümeye çalışıyor.

ÇANAKKALE TURİZM VE TARIM SEKTÖRÜNE YÖNELMELİ

Ama bölgenin Gıda, tarım ve hayvancılık üzerinde de büyük bir potansiyeli var. Bu alanlarında geliştirilmeye ihtiyacı var. Biga´ya baktığımızda Türkiye´nin Hollanda´sı diyorlar. Bunun dışında Yenice´ye gittiğinizde biber üretimi yapılıyor. Biber işleme tesisleri var. Ezine´de peynir üretim tesisleri var ki, bugün Ezine peyniri dediğimizde akla gelen ünlü bir marka var. Umurbey ve Bayramiç´e baktığımızda buralarda gıda işleme tesisleri var. Belki de geleceğimiz buralarda. Bölgemiz o kadar çok zengin ki; her türlü gıdayı bu coğrafya da üretmemiz mümkün? dedi.

ÇANAKKALE KÜLTÜR MERKEZİ OLMA YÖNÜNDE İLERLİYOR

İşadamı Davut Doğan, Çanakkale´nin sanayi, gıda, tarım, hayvancılık ve Turizm sektörleri dışında bir Kültür Merkezi olma yolunda ilerlediğini belirtti; ?Çanakkale´de bugün üniversite öğrenci sayısı 41 bine ulaşmış bulunuyor. Merkezin nüfusunun 120 bin civarında olduğunu düşünürseniz her üç kişiden birisinin neredeyse üniversiteli olduğunu görüyoruz. Bu Çanakkale açısından çok önemli. Yine şehitlerimizin yattığı bu kutsal toprakların il sınırları içerisinde olması, Troia Antik Kentinin Çanakkale´de olması çok önemli. Bugün Troia Ören yerine yılda 500 bin yabancı turistin ziyaret ettiği biliniyor. Troia Müzesinin açılması ile birlikte bölgeyi ziyaret edecek turist sayısının 1 milyonu geçeceği öngörülüyor. Dolayısıyla Çanakkale´yi düşündüğünüz zaman; sanayisi ile tarım ile üniversitesi ile turizm-tarihi ile birlikte çok enteresan ve büyüleyici bir kent olduğunu görüyorsunuz. Çanakkale Boğaz köprüsünün de inşallah 18 Mart tarihinde temel atma töreni yapılacak. Çanakkale´ye demiryolunun mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyoruz ve bunu istiyoruz. Köprü ile birlikte Çanakkale Türkiye açısından daha önemli bir şehir haline gelecektir? dedi.

 KAYIT DIŞI EKONOMİ SEKTÖRLER İÇİN TEHLİKELİ

 

Mobilya sektörünün sorunlarının da gündeme geldiği programda Davut Doğan sektörün içinde bulunduğu durumu şu sözlerle açıkladı; ?Mobilya sektöründe 65 bin firma var. Çünkü mobilya sektöründe yatırım yapma maliyeti çok düşük. 8-10 bin lira ile bile mobilyacılık yapabilirsiniz ama markalaşmak çok önemli. 2001 yılında mobilya sektöründe markalaşma için bir dernek kurduk. Buraya bizim davet ettiğimiz 11 firma vardı; bu 11 firmaya bugün yani 15 yıl sonra baktığımızda markalaşma olarak neredeler diye şunu görüyoruz; 2 firma mobilya sektöründen çıkmış. 2 firma sektöre yatırım yapmışlar sermaye olarak ama sermayelerinin karşılığını alamamışlar. Kalan 7 firmanın 4 tanesi küçülmeye gitmiş. Biz ise iki markamız ile Türkiye´nin en büyük ikinci mobilya yatırımcısıyız. Yani mobilya sektöründe çok işletme var ama markalaşma bir türlü gerçekleştirilemiyor. Kayıt dışı ekonomi sektörler açısından tehlikeli, bu kayıt dışılığı önlememiz gerekiyor. Firmaların büyümesi ve dış pazarlarda rekabet edebilmesi için KDV indirimini talep ediyoruz.?