Larsen; Suriye, Irak ve Türk Dış Politikası ile ülkemizdeki son günlerin suni gündemi olan Başkanlık Sistemi tartışmalarına ilişkin fikirlerimizi merak ettiğini bu konulara nasıl yaklaştığımızı bir de bizden dinlemek istemiş diyen Öz, ziyarete ilişkin olarak bazı detayları paylaştı. Öz, görüşmede sayın büyükelçiye sınırlarımızda cer ayan eden savaşın ülkemize sıçramasına elbetteki müsaade edilemeyeceğini, dış politikamızın ana aksını Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk´ün ?Yurtta Sulh Cihanda Sulh? düsturunun çizdiğini ve CHP olarak bu çizginin tavizsiz savunucusu olduklarını ifade etti. Komşu ülkelerden ülkemize yönelik olarak gerçekleştirilen saldırılara göz yumulduğunu ifade eden Öz, buna bölgedeki aktörlerin de göz yumduğunu ve bunun Türkiye açısından kabul edilemez olduğunu belirtti. Suriye´de olayların başından itibaren hükümetin izlediği dış politikaya karşı CHP olarak eleştirilerinin kamuoyunca bilindiğini ifade eden Öz, ? Türkiye´nin arası çıkarları söz konusu olduğunda ulusça birlikte hareket edileceğinden kuşku duyulmaması gerekir? dedi. Başkanlık sistemine ilişkin tartışmaların ise ülkenin gerçek gündemi olmadığını ve sorunun işleyen demokrasiyi tıkayan tiranlık sevdasındaki Sayın Cumhurbaşkanı etrafında köpürtüldüğünü ifade ederek, Parlamenter demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işletilmesine ihtiyaç olan bir süreçten geçiyoruz. Biz ülkemizde yaşayan her yurttaşın temel insan haklarının ihlal edilmesinin karşısında insan hak ve özgürlüklerini savunan bir anlayışı ortaya koyuyoruz. Başkanlık sisteminin en güçlü uygulandığı ülkelerdeki federatif yapı ve eyalet modelinin Türk Milletinde oluşturduğu bölünme kaygısından ötürü, Başbakanın Başkanlık gelmez ise ülke bölünür ifadelerinin en hafifinden milleti tehdit olduğunu ve bölünme riskine kaynaklık teşkil edeceğini ifade etti. Yürütülen tartışmada nasıl bir Başkanlık sorusunun ortada durduğunu, verili koşullarda kuvvetler ayrılığı ilkesini yok sayan bir anlayışın Başkanlık arzusunun gerçekçi temelleri olmadığını ve ülkeyi Ortadoğu ülkelerindeki gibi bir diktatörlüğe ve bölünmeye götüreceğine vurgu yapan Öz, bu anlamda tavırlarının işleyen bir demokrasiden yana olacağına vurgu yaptı.
