Kongreye Damgasını Vurdu

Kongreye Damgasını Vurdu

Küçükkuyu´dan gelen genç CHP´li Tahsin Balkan´ın elinde zeytin dalı ile yaptığı konuşma dakikalarca ayakta alkışlandı

Önceki gün gerçekleştirilen CHP İl Kongresinde söz alarak anlamlı bir konuşma yapan Küçükkuyu´lu genç partili Tahsin Balkan´ın konuşması salondakiler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Kürsüye elinde zeytin dalı ile gelen ve ?barış? vurgusu yapan Tahsin Balkan konuşması ve verdiği mesajlar ile kongreye damgasını vurdu. Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan, oğlunun konuşmasını adeta gözünü kırpmadan gurur duyarak izledi. Tahsin Balkan elindeki zeytin dalını Divan Başkanı Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Zeynep Altınok´a verdi.

Genç partili Balkan sözlerine ?Bu kürsüde konuşacak olan belki de en genç, en küçük partili olarak adlarını Atalarından İlhamlarını Atatürk´ten alan sizleri saygıyla selamlıyorum? ve ?Mevlana´nın ifadesiyle ?İnsan konuştukları kadar sustuklarından da sorumludur.? Sorumluluklarım var ve konuşmak istedim? diyerek başladı.

?Küçüğüm ama 3 kelimelik büyük sevdam var?

Küçük sözünü bilinçli kullandım. Küçük kuyuluyum. Küçüklüğümden beri partimdeyim. Küçüklüğümden gençliğime geçtiğim gün, henüz 18 yaşındayken bu büyük partiye üye oldum. Partimin en küçük yaştaki delegesiyim. Büyük babam Tahsin Balkan ile aynı gün doğdum. Onunla aynı ismi taşıyorum. Onunla aynı davaya inandım. Küçüğüm ama büyük ve 3 kelimelik bir sevdam var. 3 kelimelik bir umudum, 3 kelimelik bir aşkım, 3 kelimelik bir inancım var. O da; Cumhuriyet Halk partisidir. 3 kelimelik bu büyük sevdama Cumhuriyet Halk Partisine ve Atatürk´e bağlılığımız ise anayasanın ilk 3 maddesi gibidir: Değişmez, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

?Söyleyeceklerimi iyi dinleyin?

?Söyleyeceklerimi dinleyin. Sesime kulak verin. Birkaç duygumu aktarmak istiyorum. Bugün burada her şey çok anlamlı. Bu kongrenin divan başkanlığını Sivas Katliamında hayatını kaybeden Metin Altıok´un kızı Sayın Zeynep Altıok yapıyor. Kendisini saygıyla selamlıyorum. Metin Altıok ve Sivas´ta yobazların ateşiyle yanan canları saygıyla, rahmetle, minnetle anıyorum. O gün hayatta yoktum. Ama anladım ki; yobaz yakmıştır, devlet bakmıştır, Akp saklamıştır, yargı aklamıştır.

Yakanları da Aklayanları da unutmayacağız. Bu devrin Hızır paşaları varsa, unutulmasın ki dönen dönsün ben dönmezem yolumdan diyen Pir Sultanları da vardır. Onun için kimi cephede, kimi Berkin gibi gezide, bazen Kubilay gibi başımızla, bazen karlı Ankara sokaklarında Uğur Mumcu gibi bir bombayla, bazen madımakta yangınla, bazen idam sehpalarında Deniz gibi adanmışlıkla az ölüp pek çok oluyoruz, bir ölüyoruz ama inadına bin kez, binlerce kez, milyonlarca kez doğuyoruz.

İlginç ?zeytin´ örneği

Ama 2 üzüntüm var. Kongremizde, değerli huzurlarınızda bu 2 üzüntüme dikkat çekmek istiyorum. Bunlardan biri parti içi birlik diğeri çok konuşulan ama olmayan gençliktir. Ben Küçük kuyuluyum. Bizim dağımız yamacımız zeytin ağaçlarıyla doludur. Zeytinden anlarız. İlginçtir Türkiye´de partimize en çok oy çıkan yerler de zeytinlik yerlerdir. Ne tuhaftır ki bizim partimizdeki durumda zeytine benzer. Kimi zeytin kurdu gibi içten kemirir. Kimi zeytin sineği gibi dıştan saldırır. Kimi zeytin çizer gibi işine gelmeyeni çizer. Kimi zeytinyağı gibi hep üstte gezer.

?o bunun, bu şunun adamı demeyelim?

Zeytine dair bir şeyde maalesef partimizde yoktur. O da birbirine uzatılacak Zeytin Dalı´dır. Onun için bende bir zeytin dalı getirdim. Buraya bırakıyorum. (zeytin dalını göster ve kürsüye bırak) Getirdim ki birileri birilerine zeytin dalı uzatsın. Getirdim ki 6 oktan bahseden bizler, her biri birbirinden ayrı yöne yönelmiş 6 ok gibi olmayalım. O bunun adamı, bu şunun adamı demeyelim.

Yılmaz Güney´in bir sözünü söyleyelim. Yılmaz Güney´e bir gün, biri, ?o adam şu gurubun bu adam bu grubun adamı? deyince Yılmaz Güney çok güzel bir cevap vermiş. ?Adam olmak bir gruba ait olmak değil bir duruşa sahip olmaktır.?

?Siz büyüklerimden bir dileğim var?

Bu kongrede ve sonrasında bir dileğim var. Siz büyüklerimden en küçüğünüz olarak bir arzum var. Ne olur Partimize cömertlikte akarsu gibi olalım. Lütfen Partilimize şefkatte güneş gibi olalım. Yol arkadaşlarımızın kusurları bırakın haykırmayı, o kusuru örtmede gece gibi olalım. CHP´linin CHP´liye bu amansız öfkesi neden?. Öfkemizde ölü gibi olalım. Tevazuda toprak, müsamahada deniz gibi olalım. Lafı bırakalım. Ya olduğumuz gibi görünelim, ya göründüğümüz gibi olalım. İkinci üzüntüm partimizin gençliği ile ilgilidir. Bakın bu salonun adı Türkan Saylan. O, gençliğe önem veren bir aydındı. 4 gün önce andığımız, kanıyla cumhuriyeti tazeleyen bir gençti adı Mustafa Fehmi Kubilay´dı Ve 100 yıl önce karşıda 34 yaşında bir genç direniyordu. Adı Mustafa Kemal´di

?Delege avına çıkıldığı kadar?.?

Mazisinde bu kadar genç olan bir parti gençliğe daha fazla önem vermelidir. Delege avına çıkıldığı kadar, gençliğin gönlünü çalmaya vakit ayrılsaydı bugün bu salondan daha büyük bir yerde olurduk. Partililer var da oğulları kızları yoksa nerede hata yaptık diye tartışmamız gerekir. Bu kongreden sonra dilerim ki; Bir babanın çocuklarının geleceği için olan kaygısında, bir gencin işsizliğinin çaresinde biz olalım. Yoksulluğun uykusuz gecelerini paylaşalım. İnsanımızın yarın işsiz kalacağını düşündüğü sabahına güneş olalım.

Ecevit´in kitabından?.

Ecevit´in ?Orta´nın Solu? kitabında şöyle diyor. (bu sırada kitabı aç ve metni oku) ?Hayat yükünü ufacık omuzlarındaki küfede taşıyan çocuğun acısını o çocuktan daha çok duyabiliyorsanız. Yerin yüzlerce metre altındaki maden işçilerinin ıstırabını sobanıza her kömür attığınızda duyabiliyorsanız.? İşte tam böyle olalım. Söylemimizle insanlara dokunalım. Kışın nasıl ısınacağının, bayramda çocuklarına ne alacağının, onlara nasıl bir yuva kuracağının cevabında biz olalım. Havada söylemlerle toz duman olmak yerine, halkımızın dertlerini çözmede tozu dumana katalım.

Sözlerimi bitirirken diyorum ki CHP, bu siyaset melodisinin sol anahtarı olmalıdır.  CHP, demokrasi bedeninin solda atan kalbi olmalıdır. CHP, Türkiye´nin solu, ama solmayacak değeri olmalıdır.