Erkek Danıştay Değişikliğini Değerlendirdi

Erkek Danıştay Değişikliğini Değerlendirdi

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Muharrem Erkek Türkiye Büyük Millet Meclisinde danıştay değişikliği ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Muharrem Erkek; ? 2014 yılında HSYK Kanunu´nda bir değişikliğe gittiniz ve HSYK´da görev yapan tetkik hâkimlerinin görevlerine yasayla son verdiniz? dedi. Erkek mecliste yaptığı konuşmada yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirterek; ? Avrupa´dan bir örnek: Polonya´da anayasa mahkemesi üyelerinin yasayla değil, anayasa değişikliğiyle görevlerine son bulan düzenlemeyi Venedik Komisyonu hukuka ve anayasaya aykırı buldu. Çünkü hukukun üstünlüğü güçler ayrılığı, kuvvetler ayrılığı, yargıç güvencesi ilkelerine ve yargı bağımsızlığına tamamen aykırı düzenlemelerdi bunlar. Dün Sayın Adalet Bakanını burada dinlerken gerçekten bir hukukçu olarak büyük bir üzüntü duydum çünkü hâkimlik teminatı ilkesinin ne anlama geldiğini gerçekten kavramadığını görmek üzüntü verici. Bakın, Anayasa´mızın birçok maddesinde örneğin, 76´ncı maddesinde, örneğin 68´inci maddesinde hâkimler ve savcılar ve yüksek yargı organları mensupları diye ayrı ayrı vurgu yapılır. Hâkimler ve savcılar ve yüksek yargı mensupları. Anayasa yüksek yargı mensuplarına özel ve farklı bir statü vermiştir. Yine, 154´üncü ve 155´inci maddede, sizlerin de bildiği gibi, Yargıtay ve Danıştay üyeliklerinin seçimleri kanunla düzenlenir ama nasıl düzenlenir? Mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre ve bu maddelerde "hâkim, savcı" demez, "Yargıtay üyesi ve Danıştay üyesi" der. Siz bir Yargıtay üyesini veya Danıştay üyesini, bir yüksek yargı organı mensubunu görevine son vererek, üstelik bunu yasayla yaparak onu ilk derece mahkemesinde görevlendirirseniz ne yapmış olursunuz biliyor musunuz değerli milletvekilleri? Yüksek yargıyı yasama organının iradesine bağlamış olursunuz, bu çok açık. Peki, hangi gerekçeyle bu yapılıyor? Hepimizin bildiği gibi yüksek yargıda da bir cemaat yapılanması olduğu gerçeği var, bunu mu yargıdan temizlemek istiyoruz? Bunu Anayasa´ya ve hukukun temel ilkelerini çiğneyerek değil, başka şekillerde yapabilmenin mümkün olduğunu hepimiz biliyoruz. Daha çarpıcı bir şey: Evet, cemaati yüksek yargıdan temizlediniz, bu düzenleme yasalaştığı zaman Yargıtayda ve Danıştayda görev yapan ve cemaate bağlı yargıçlar nerede görev yapacaklar? Kimisi idari görevler üstlenecek kimisi ilk derece mahkemelerinde adli ve idari yargıda görevler üstlenecekler. Türkiye Cumhuriyeti Millî Güvenlik Kurulu ve Hükümetiniz, Fethullah Gülen cemaatini bir terör örgütü olarak kabul etti. Peki, o zaman bu yargıçlar adli ve idari mahkemelerde nasıl görev yapacaklar, nasıl adalet dağıtacaklar? İlk derece mahkemelerinde kürsülerde dağıtılan adaletin sizce bir önemi yok mu? Bu konuda nasıl bir çözüm üretilecek? Bakın, çok açık ve samimi olarak her zaman şunu söylüyoruz: Bizim için ve hukuk için cemaatten talimat alan yargıç ile saraydan talimat alan yargıç arasında hiçbir fark yoktur değerli milletvekilleri. Gelin, hep birlikte HSYK´nın yapısını yeniden düzenleyelim, Anayasa´da mahkemelerin bağımsızlığını ve yargıç güvencesini evrensel ilkelere göre tesis edelim. Bakın, şu anda Yargıtayda fiilen 476 üye görev yapıyor, Danıştayda da 187. Kademeli olarak ve süreç içerisinde 200´e ve 90´a indirmeyi düşünüyorsunuz. Yani Yargıtaydan 276, Danıştaydan 97 üye, yani yüksek yargı organı mensubunu tasfiye edeceksiniz. Hâkimler ve savcılar azlolunamaz değerli milletvekilleri. Bir Yargıtay üyesinin, bir Danıştay üyesinin görevine yasayla son vermek, aynı zamanda bir yargıcı, bir yüksek yargı organı mensubunu azletmek anlamına gelmektedir. Biz her zaman hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını savunduk çünkü demokrasinin güvencesi de bağımsız yargıdır. Hukuk havuzuna bir damla siyaset bulaştırırsanız artık o havuza giremezsiniz ama sizin döneminizde maalesef bu siyaset oluk oluk ovamıza akıtıldı ve dikkat edelim, o havuzda boğulmayalım değerli milletvekilleri? dedi.