CHP´li Kadınlardan Ayşegül´e Destek

CHP´li Kadınlardan Ayşegül´e Destek

CHP İl Kadın Kolları Örgütü, İstanbul´da bir kadının otobüste saldırıya uğramasının ardından eylem yaptı.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkan Yardımcısı Av. Güneş Pehlivan ?Ayşegül´e atılan tekme; laikliğe, özgürlüğe, insan haklarına atılan tekmedir? dedi. Pehlivan iskele meydanında düzenlenen açıklamada yaptığı konuşmada; ? Ayşegül´ün yüzünü tekmelediler. Ayşegül´ün şort giymiş olması, kıyafetinin bir inancın gereklerine aykırı olması sufli bir bahanedir.  Asıl sebep, sahte demokratların, kadınlar öncül olmak üzere toplumun tüm kesimleri üzerindeki mülkiyet ve egemenlik hıncıdır, şiddetin sistematikleştirilmesidir. İddia ettikleri gibi bireysel haklarını değil de, toplumu kendilerine ait normlar çerçevesinde dönüştürmeyi talep edenlerin "zulüm" diye nitelendirdikleri şey; başkalarına hükmedememektir. Ayşegül´e yapılan saldırı; inanç değildir, manevi değer değildir, ideoloji hiç değildir; sindirmeye, tahakküme, dayatmaya yönelik bir yöntemdir. Ki bizim tepkimiz de hiçbir  manevi değere değil, hiçbir maneviyatın korumayacağı bir zorbalığa yöneliktir. Hepimizin bildiği üzere, saldırgan yakalanmıştır. İfadesi alınan saldırgan, suçu işlediğini kabul etmiş ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır.  Mesele, ilk aşamada, münferit, alelade bir darp olayı olarak değerlendirilmiştir. Ancak, salıverilmesinin akabinde saldırgan hakkında yeniden yakalama kararı çıkarılmıştır. Bu kez, saldırgan, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama" ve "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçları kapsamında tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmiş ve tutuklanmıştır. Adli boyutta, olayın alelade bir darp vakası kapsamında değerlendirilmeyip, özgürlüklere yönelik bir saldırı olarak kabul edilmesi, sivil toplum örgütlerimizin, siyasi partilerimizin, hak duyarlılarının gösterdikleri tepkinin; özgürlüklerimize dair tavizsiz duruşlarının bir sonucudur. Değerli katılımcılar, anayasal değerlerimiz ile, özgürlüklerimiz ile, ülkemizin egemen siyasi karakterinin toplumsal karakterine olan baskıcı etkisi ile ilgili her birimizin aynı endişeleri taşıdığı bir sır değildir. Bununla birlikte görüyoruz ki, sivil toplumumuz, kadınlarımız, emekçilerimiz, gençlerimiz, üniversitelilerimiz, hukukçularımız dimdik ayaktadırlar ve özgürlüklerini savunmaktadırlar. Mücadelelerinin karşılığını da bulmaktadırlar. Ayşegül´e saldıranın, serbest bırakılmasının hemen akabinde, oluşan toplumsal tepkinin sonucunda, soruşturma kapsamı genişletilerek yeniden yakalanması bunun bir örneğidir. Demek ki, zihinlerimiz kararmadıkça, geleceğimiz de kararmayacaktır. Bugün burada bir araya gelenler, burada olamayan ama bizimle aynı duyguları paylaşanlar, hep birlikte, Ayşegül´e yapılan saldırıya dair adli sürecin takipçisi olacağız. Bizler, özgürlüklerimizi birlikte koruyacağız. Şiddete ve baskıya taviz vermeyeceğiz. Ve bizler bu toplumda kanımıza, inancımıza, cinsiyetimize, bedenimize yüklenen yapay statülere ve bunlara dair ne güzellemeye, ne de ayrımcılığa geçit vermeyeceğiz diyor, cumhuriyetin tüm aydınlık insanlarını, Ayşegül Terzi´nin nezdinde, her türlü baskı, şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadeleye davet ediyorum? dedi.