?Bu Milletin İman Dolu Göğsü Var?

?Bu Milletin İman Dolu Göğsü Var?

Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale´deki demokrasi nöbetinin 17.ci gecesinde yine Gelibolu ve Çanakkale´de vatandaşlara seslendi, çarpıcı değerlendirmelerde bulunurken önemli mesajlar verdi

Ak Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan Pazar akşamı bir kez daha geldiği Çanakkale´de demokrasi nöbeti için kurulan platformdan Çanakkalelilere seslendi. Turan konuşmasına tüm siyasi partilerin yönetici, temsilci ve üyelerine aynı anda hitap etti. Turan 15 Temmuz sürecini yeniden Çanakkaleliler ile paylaşırken, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu, askeri alanların halka açıldığı müjdeleri verdi.

 

Ak Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ?Bugün bu meydanda bir siyasi partinin toplantısı için bir arada değiliz. Bugün bu meydanda çok farklı siyasi partililerle, Çanakkaleler ile bir aradayız. Bu memleketin sevdalısı gençleri ile çocukları ile yaşlıları ile hınca hınç doldurduk. Bir derdimiz var. Aziz bayrağımıza bir şey olmasın, devletimize zeval gelmesin, milletimizin sırtı yere gelmesin diye bu meydanlardayız? dedi. Yarım saat süre ile konuşan Turan daha sonra Çanakkale´de görev yapan bürokratları da platforma davet ederek İl Müftüsü İbrahim Öcüt tarafından yapılan duaya eşlik etti.

?Yek vücut olduk, omuz omuza olduk?

Dün Keşan´da idik, Uzunköprü´de idik Edirne´de idik. Aynı heyecanı, aynı coşkuyu serhat şehri Edirne´de de gördük, yaşadık. Bugün Gelibolu´da idik ve tekrar Çanakkale´mize geldik. Yarın Ankara´ya gideceğiz. Çok işimiz var, yorulmayacağız, durmayacağız. Bu milletin geleceğine başka ülkelerin değil bu milletin sahip çıkması için hep beraber çalışacağız. Bundan 17 gün önce askerimizin üniformasını kullanan bir grup terörist, başka ülkelerden aldığı talimat ile, FETÖ´nün talimatıyla, Pensilvanya´dan aldığı talimat ile bu ülkeye bir ayar vermeye kalktı. Bu ülkenin farklı ülkelere boyun eğeceğini zanneden o malum örgüt sokağa çıkıp, tankla, topla üzerimize yürüdüler. Ancak hepimizin bildiği gibi Başkomutanımız ?sokağa çıkın? dedi. Bu millet, bu halk bir an olsun tereddüt etmeden sokakları meydanları doldurdu. Hep beraber meydanlara geldik. Allahtan başka kimseden korkumuz yok. Aynı saatlerde Sayın Devlet Bahçeli Başbakanımızı aradı ve ?ben devletimin yanındayım dedi. Aynı şeklîde diğer siyasi partilerimiz bizler de buradayız dediler. Her siyasi parti mecliste bir araya geldi, aynı bildiriye imza attı ve bütün oyunları bozdu, şu güzel ülkemizde, Çanakkale´de kime karşı savaşmış isek adeta yek vücut olduk, omuz omuza olduk, aynı savaşı tekrar verdik.

?1 gecede bu ülkenin tarihi değişti?

?Bizim için 15 Temmuz asla 18 Mart´tan, 23 Nisan´dan, 19 Mayıs´tan, 29 Ekim´den farklı bir tarih değildir. Tüm bu tarifler bu ülkenin egemenliği için verilen kavgaların tarihleridir. Karşıdaki şehitlerimiz Mustafa Kemal ile beraber, Yahya Çavuş ile beraber, tüm şehitlerimiz ile beraber ayağa kalktılar, ?Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir? dediler. O malum örgüt çıktı, milletin sandığına, egemenliğine saldırdı. Biz siyasi partiler seçimlerde kavga ederiz, bir birimize yan bakarız, düz bakarız, yarışırız ancak demokratik kurallar içerisinde bunu yaparız. Biz siyasi partiler çekişiriz ancak milli egemenliğe bir halel gelmeden yaparız. Başka ülkelerin bu ülkede hesap yapmalarına hiçbir parti izin vermez, vermeyecektir de?

?Bu milletin iman dolu göğsü var?

?O akşam biz Ankara´da değil burada olmak istedik, koşarak buraya memleketimize geldik. Çünkü rüzgarın ne olacağı belli değilken bizim burada olmamız kıymetli idi. Çünkü sabah ne olacağı belli değilken burada olmak kıymetliydi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanına, Başbakanına yan baktılar, öldürmek istediler, hapse atmak istediler. Ancak korkmadık, halkımız ile beraber Çanakkale´deyiz, ne olursa olsun biz burada olmak istedik. Ama hamdolsun başarılı olamadılar. Hesap edemedikleri bir şey vardı. Tankları var, topları var, ulusal güçleri var ama bu milletin iman dolu göğsü var, bunu asla geçemeyeceklerdi, çökertemeyeceklerdi. Hepinizin bildiği gibi Ankara´nın Kazan ilçesi var. O ilçede çiftçilerimiz uçakları kaldırmak istemediler. Ankara´yı bombalamayın dediler. Durduramayınca bir köylümüz 1 yıllık alın terini, tüm emeğini, buğdayını ateşe vererek dumanlar çıkarıp uçakların kalkmasını önlemeye çalıştı. O yüzden diyorum, o akşam köylüsü kentlisi, zengini fakiri, muhtarı valisi, bakanı milletvekili, kim varsa aynı şekilde vatan sevgisi ile sokağa çıktılar. Ve Başkomutanımız ?eve dönün? demedikçe de asla eve dönmeyeceğiz?

?İçim kan ağlıyor?

?İçim kan ağlıyor. Bazı illerde ilçelerde gördüm, CHP´li, MHP´li Ak Partili Belediye Başkanları hepsi meydanlara geliyor. MHP burada. Ak Parti burada. İstiyorum bu şehrin de Belediye Başkanı buraya gelmesi lazım. Burası parti meselesi değil. Valimiz her akşam burada. Siyasi parti toplantısı olduğu için mi burada? Hayır burada bir tane bayrak yok. Bundan birkaç gün önce MHP İl Başkanlığı burada bir miting yaptı, hep beraber katıldık, onur duyduk. CHP darbeye karşı İstanbul´da miting yaptı, hep beraber katıldık, orada olmak istedik. Buradan söylüyorum, tatlı su demokratlığı ucuz iştir. Zaten normal zamanda, risk yok iken herkes demokrat. Gel bakalım, zor zamanda demokrat ol, er meydanında demokrat ol. Askerin tankı çıkmış meydana, hangi ülkenin talimatı olduğu belli. FETÖ örgütü vermiş talimatı ne olacağı belli değil. Bu şehrin 4 tane Milletvekili var, neredesiniz? Zor zamanda burada olacaksınız. İş işten geçmiş, ülke rahatlamış, sandık var seçim var ?ben de adayım?. Hayır arkadaş. Biz sandık var iken de adayız, zor zamanda da. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kefen ile bu işi yapıyoruz, bu millet için bu işi yapıyoruz. ?Dur? deyinceye kadar millet koşmaya, çalışmaya devam edeceğiz.

?Bu meydanlar bir turnusol kağıdı oldu?

?Bizim için bu meydanlar bir turnusol kağıdı oldu. Sadece Türkiye için değil, dünya için de böyle oldu. Almanya´da bir miting oldu. Oradaki vatandaşlarımız ayağa kalktılar ve ?hep beraber milletin egemenliğine sahip çıkıyoruz? dediler. Çok da güzel bir iş yaptılar. Ancak Almanya´nın yaptığı anlaşılır bir iş değil. Ne yaptı Almanya? Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanımızın oraya tele konferans sistemi ile bağlamasını aldığı karar ile engelledi. Buna biz güldük. Tam bir rezillik. Kabile reisleri bunu yapmaz. Ne kadar sahte olduklarını, ne kadar ikiyüzlü olduklarını bir kez daha gördük. Hani sizin egemenlik ile ilgili bir endişeniz yoktu. Hani Avrupa Birliği en medeni ülkelerdi. Hani siz insan haklarına saygılıydınız? Hukukun üstünlüğü baş tacıydı. Onlar da bizimkiler gibi zor zamanlarda değil, rahat zamanlarda demokratlar. Rahat zamanlarda insan haklarını ve diğer söylemlerini dile getiriyorlar. Yine söylüyorum nasıl ki karşıdaki topraklarda yedi düvele karşı bir bedel ödemişsek, ne olursa olsun bayrağımızı düşürmemişsek, bugün Almanya´sı da Amerika´sı da Fransa´sı da kim ne derse desin bu milletin geleceğini ancak bu millet tayin edecektir. Bu ülkede hiç kimnse bırakın darbeyi, darbenin ?d´ sini ağzına alamayacak.

?Gelibolu asker hastanesi halka açıldı?

?Bugün bir kararname çıktı biliyorsunuz. Olağanüstü Hal´den kaynaklanarak bu iş oldu. Gelibolu Askeri Hastanesi bugünden itibaren artık Çanakkalelilerin hizmetine girdi ve sivil bir hastane oldu. Yine aynı şekilde Çanakkale´nin tarihi hastanesi var biliyorsunuz. Bugünden itibaren o da aynı şekilde sivil oldu, Kültür Bakanlığı´nın ön görüsü ile beraber hep birlikte orayı da ayağa kaldıracağız. Artık bu ülkeyi, askeri, polisi ve sivili hep beraber eşit olarak muamele edeceğiz. Hiç kimse bizim birliğimizi, beraberliğimizi bozamayacak. Her kriz içerisindeki fırsatları da beraberinde barındırır. Bu krizden bu ülke adına fırsatlar çıkartacağız. Hep beraber geleceğimizi inşa edeceğiz. Daha demokratik bir ülke için, yetkileri ileri ülkeler gibi yetkileri düzenlenmiş askeri güçler için, tüm FETÖ örgütlerinden arınmış bir kamu düzeni için, hep beraber çalışacağız ve bu işi yapacağız. Biz bu işi yaparken MHP ile Ak Parti olağanüstü hali birlikte meclisten geçirdik. Diğer iki partimiz katılmadılar?

?OHAL örgüt içindir?

 ?Olağanüstü halin halkın sokağa çıkmasına engel? dediler. Biz olağanüstü hal ilan edildiğinden beri hiç eve gitmedik neredeyse, sokaklardayız, meydanlardayız. Demek ki neymiş? Olağanüstü Hal halkımız ile ilgili değil, FETÖ ile ilgili bir iş imiş. Daha çabuk kanun geçirelim, daha çabuk sonuç alalım diye yapılmış bir iş imiş. Çünkü bir yargıcımıza, bir hakimimize yüzlerce örgüt mensubunu önüne koymuşuz, demişiz ki ?sen bunu yargıla?. Kaç gün sürer bu? Anayasa diyor ki, en ağır suç işleyen birinin yargılanması 4 günü geçmez. Yahu adam yemek yemese, lavaboya gitmese, uyumasa 4 günde bunu yapamaz. OHAL lazım ki bunu 30 güne çıkartalım. Çıkardık bunu, duydunuz mu? Duymadınız. OHAL´in derdi milletimiz değil. Nasıl olur da bizi, devletin bayrağını sahiplenen bu millete biz olağanüstü hal adı ile zulmederiz, bunu hiç yapabilir miyiz? Asla yapamayız. Altını 40 defa çiziyorum. Olağanüstü halin müsebbibi sadece örgüttür?.

?Çanakkaleli olmaktan bir kez daha gurur duydum?

?O akşam biz Edremit´te indik. Tüm yöneticiler, teşkilatlar organizasyonu yapmış. Çanakkale o akşam Türkiye´de ilk organize olan, ilk meydanlara çıkan illerin başında gelmiştir. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Korkmadık, yılmadık, meydanları doldurduk. Ve 17 günden bu yana hiç bu meydanı boş bırakmadık. Hiç yanlış yapmayan illerimizin başında Çanakkale geldi. Valisi ile, bürokratları ile STK´ları ile, muhtarları ile teşkilatları ile halkı ile yek vücut meydanda yerlerini aldılar. Kimin yan baktığını ne yaptığını bir kenara bırakıyorum. Herkes bir şaşkınlık yaşamış olabilir. Ancak herkes tekrar meydanlar çıktı, Başkomutanımızın dediğini yaptık?.

?Mısır´da ikinci dalga?

Peki neden eve gitmedik? Bakın, Mısır´da bir darbe oldu. İlk gecede halk sokağa çıktı ve halk darbeyi püskürttü. Aradan birkaç gün geçti vikilis belgelerini yayınladılar. Tabiri caiz ise Mısır´daki idarecilerin karizmalarını çizdiler. Ardından ikinci dalga başladı ve sonuç aldılar. Türkiye´de de ilk dalga başladı, halk sokağa çıktı ve başardık. Hatırlayın sonra Türkiye´de de vikilis belgesi yayınladılar. Komedi, hiçbir şey çıkmadı bu başka bir şey. Aynı oyunu yapmak istediler. Ama bilmedikleri bir şey var. Biz ne Suriye´yiz, ne Irak´ız ne de Mısır´ız. Biz Türkiye´yiz ve egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. İkinci dalga olabilir dedik ve meydanlarda kaldık. Çanakkale´de o akşam çok küçük hareketlenmeler oldu, Valimiz, emniyetimiz gerekli tedbirleri aldılar. Gururla söylüyorum, o akşam boğazdan geçip İstanbul´a gitmek isteyen 500´e yakın o zamanki örgüte mensup genç, gemilerin boğazın ortasına çekilmek sureti ile geçişlerine izin vermedik. Bu boğazı geçemezsiniz. Bu millet izin vermedikçe, bu millet tamam demedikçe geçemezsiniz. O akşam Allah korusun eğer bu darbe girişimi başarılı olsaydı, kim mutlu olurdu? Bu mesele parti meselesi değil. Bu mesele CHP´nin de MHP´nin de bizim de ortak meselesidir. Memleket meselesidir. O darbe başarılı olsaydı bugün malum örgüt PKK Güneydoğu´da şimdiden örgütün özerkliğini ilan etmiş olacaktı. Ama halk o oyunu bozdu ve ?dur? dedi. IŞİD denilen belalı örgüt Suriye sınırından girecekti, İstanbul ve büyük iller başta olmak üzere farklı yerleri işgal ederek, farklı eylemler yaparak, Amerika´nın, Avrupa´nın, NATO´nun oralarda bombalamasını sağlayacaktı. Türkiye´yi karıştıracaklardı. Bir daha söylüyorum, onların tankı var, topu var, planı var, neyi varsa ayağımızın kiri ama bu milletin iman dolu göğsü var. Çıktık meydanlara, kimseye bu ülkede ameliyat yapma yetkisini vermedik.

?Somut adımlar atacağız?

Çok kısa sürede, somut adımlar atarak, ihracatımızı, ithalatımızı, ekonomimizi, eğitimden sağlığa, ulaşımına kadar revize edeceğiz, bu farkı kapatacağız. Bu kadar krize rağmen olağanüstü bir şey yaşanmadı. Dolar beşe katlanmadı, enflasyon fırlamadı. Her şeyi sağlıklı tuttuk, diri tuttuk, milletimize güvendik ve hamdolsun aldığımız tedbirler ile bu krizi aştık. Göreceksiniz inşallah mecliste olağanüstü sürecin bitiminden sonra o beklenen kanunlar, vergi düzenlemelerinden tutun da yatırımlar ile ilgili adımlar atılmasına kadar somut işler yapacağız. Bu hafta hemen başlıyoruz. Çok konuda adım atacağız. Çanakkale´de de Türkiye´de de yapacak çok işimiz var. O yüzden durmayacağız, çalışmaya devam edeceğiz.

Gökçeadalı Rum vatandaşlara teşekkür

AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, 15 Temmuz´dan bugüne Türkiye´nin tek yürek olduğunu söyledi. Hiçbir siyasi parti, dini, etnik, ideolojik ayrım gözetmeksizin milletin büyük çoğunluğunun tepkisini ilk andan itibaren gösterdiğini belirten Turan, "Bakınız sadece çevre illerde değil Diyarbakır´da, Hakkâri´de, Van´da meydanlarda demokrasi nöbetleri aynı coşkuyla sürüyor. Gökçeada´da Rum kardeşlerimizin 15 Temmuz şehitlerimize saygıdan dolayı her yıl yaptıkları panayırı iptal ettikleri haberini aldık. Buradan Rum hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Hepimiz bu alçak kalkışmadan derinden etkilendik ve elimizden gelen her şeyi millet olarak yapmaya hazırız" dedi.

?Biz kavgamızı silahla yapmayız?

?Cumhurbaşkanımız dün siyasi liderlere açtığı davalardan vazgeçti. Bir adımdır bu. ?Türkiye olağanüstü bir süreçten geçiyor, kavganın zamanı değil? dedi, hepsini davet etti biri hariç. O biri neden hariç bugün daha iyi anladık. Bugün utanmadan, sıkılmadan çıktı Avrupa´nın bir ülkesinde açıklama yaptı. ?Türkiye IŞİD ile beraber yol yürüyor? dedi. Be alçak adam. Senin FETÖ örgütünden ne farkın var? Uluslararası güçler bu ülkeye bu işi yaparken, bu ülke bedel öderken nasıl olur da bunu söyleyebilirsin. Adeta FETÖ ne ise, PKK ne ise sen de aynı şeyi yapmış olursun. O yüzden bir daha diyorum, bu milletin birliği adına, beraberliği adına, bayrağı adına kim varsa başımızın tacıdır. Ama kim ihanet içerisinde ise, kim yanlış yaparsa, yek vücut duracağız. Çanakkale evlatları bu ülkede operasyona izin vermedi, vermeyecektir de. Kim bu darbeden sonra başbakanlık, valilik, belediye başkanlığı rüyası görüyorsa onların hepsi inim inim inleyecek, hesapları sorulacaktır. Bu işin ekonomik gücü var, siyasi gücü var. Bu ülke, sandığından, egemenliğinden asla taviz vermeyecek. Biraz zaman lazım.

?Kurunun yanında yaş da yanabilir?

 

?Tabi ki sayı büyük, iddia büyük. Zaman zaman kurunun yanında yaş da yanabilir. Asla yakmayacağız. Yanlış işler olabilir izin vermeyeceğiz. Çünkü biz hukuk adamıyız. Hukuk ile beraber bu adımları atarız. Hainler mezarlığı gibi tiyatrolara izin vermeyeceğiz. Biz ölenlerle değil diriler ile hesaplaşacağız. Ölenler ölmüş, dirilerden hesap soracağız. Biz yanlış yapanın yanına yaptığını kar bırakmayacağız ama asla masum insanların da yanlışlarına izin vermeyeceğiz. Varsa yanlış düzeltilir. Varsa hatalı karar düzeltilir. Hiç kimsenin mağdur olmasına izin vermeyeceğiz?