Bekler´den Çan Depremi Analizi

Bekler´den Çan Depremi Analizi

ÇOMÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga Bekler Çan ilçesinde yaşanan 4.3´lük depremin ardından durum raporu hazırladı.

ÇOMÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga Bekler ve Yrd. Doç. Dr. Erdem Gündoğdu tarafından hazırlanan raporda bu tür depremlerin hafif şiddetli hasar oluşturabilecek depremler olduğu kaydedildi. Bekler ve Gündoğdu yayınladıkları durum analizinde şu sözlere yer verdi; ? 23 Temmuz 2017 Çanakkale ilçesi Çomaklı köyü episantr bölgesinde 01:12:32 de (yerel saat) deprem olmuştur. 23 Temmuz  2017  Çanakkale ilçesi Çomaklı köyü episantr bölgesinde (Mw=4.20, COMU, ML=4.3, KRDAE, Mw=4.0, AFAD)  01:12:32 de (yerel saat)   deprem olmuştur. Bu deprem sonrası çok az sayıda artçı deprem yer kabuğu  içinde ortalama 15 km (KRDAE, COMU) sismojenik zon içinde dağılım göstermektedir.  İlk çözümler depremin, Kuzey Anadolu Fayı´nın güney kolu olarak bilinen ve Biga Yarımadası Çan-Biga Fay zonunda KD-GB doğrultulu yanal atımlı ve normal bileşenli bir fayın kırılması sonucu oluşan bir depremi işaret etmektedir. Deprem Çanakkale merkeze de yaklaşık 60 km uzaklıkta olmuştur.  Bu özellikli depremler bölgenin teknonik yapısı ile uyumlu olup bağımsız niteliktedir. Deprem enerjisi itibariyle yapısal hasar oluşturabilecek özellikte olmayıp, mühendislik yapıları dışında hasar etkisi son derece zayıf olarak tanımlanabilir Bunun dışında kırsal bölgelerde betonarme olmayan ve mühendislik niteliklere sahip olmayan yapılarda hafif şiddetli hasar oluşturabilecek depremdir.  Doğrultu atımlı  ve bağımsız karakterli bu tür faylanmaların neden olduğu depremlere neden olan sismik kaynak niteliğindeki faylar Çan-Biga Fay zonu boyunca çoklu kırıklı sistemlere sahiptir. Bölgede oluşan tüm yer hareketleri Ulusal kurumlar dışında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deprem Araştırma ve uygulama Araştırma Merkezi ve Jeofizik Mühendisliği Deprem İzleme ve Veri İşlem Laboratuvarı  bünyesindeki gerçek zamanlı ve geçici deprem istasyonları ile izlenmekte de değerlendirilmektedir. Bu depremin bir başka depremi etkileyecek gerekli statik gerilmeye ulaşmaması nedeni ile bölgede yakın zamanda yeni ve daha büyük bir depremin beklentisi olmamakla beraber bölgenin oldukça yoğun depremselliğe  ve tektonizmaya sahip olması sebebi ile orta ve büyük deprem üretme potansiyeli sahip olduğu unutulmamalıdır. Kuzey Anadolu Fayı´nın güney ve orta kolu içerisindeki uzantılarının görüldüğü Biga yarımadasında; Yenice-Gönen Fayı, Sarıköy-İnova Fayı,      Biga-Çan Fay Zonu gibi bir çok aktif fay bulunmaktadır ve bu faylar üzerinde gerek aletsel dönemde, gerekse tarihsel dönemde bir çok deprem meydana gelmiştir. Biga-Çan Fay Zonu (Çanakkale), Çan ilçesinin GB´sında yer alan Çekiçler mevki ile; Biga ilçesinin güneyinde yer alan Bakacakçiftliği mevki arasında uzanan, genel doğrultuları KD-GB olan birden çok segmentin meydana getirdiği doğrultu atımlı bir fay zonudur (Emre ve diğ., 2011). Son yüzyıl aletsel dönem kayıtlarına bakıldığında, 1912 Mürefte depremi (Ms=7.3), 1953 Gönen depremi (Ms=7.3), 1966 Edremit körfezi depremi (Ms=6.8) ve 24 Mayıs 2014 tarihinde Kuzey Ege´de Gökçeada depremi (ML=6.5) bu bölgenin önemli depremleri arasındadır. Tarihsel ve aletsel dönem kayıtları üzerinde yapılan çalışmalar  Kuzey Anadolu Fayı Kuzey kolunun daha aktif olduğu (Pınar ve Lahn, 1952; Ambraseys ve Finkel, 1991; Amraseys, 2002) buna karşın deprem dönüş peryodlarının ortalama 250 yıl olduğu öngörülmüştür (Ambraseys ve Finkel, 1991; Rockwell ve dig., 2001; Özaksoy ve dig., 2010; Dikbaş ve Akyüz, 2011). Diğer yandan  güney kolun geçtiği ve Biga yarımasasında hakim olan fayların ürettiği depremlerin dönüş peryodları paleosismoloji çalışmalarında 600 yıldan daha uzun olduğu hesaplanmıştır (Kurçer ve dig., 2008; Sözbilir ve dig., 2016). Büyük depremlerdeki tekrarlanma düzensiz olmakla beraber mikrodeprem aktivitesinin Saroz körfezinde, Ayvacık yarımadasında, Edremit Körfezi´nde ve Gönen - Savaştape civarında yoğunlaştığı son yüzyıl deprem katalog (KRDAE katalog bilgisi, 2016; AFAD katalog bilgisi, 2017) bilgisinden de anlaşılmaktadır. Bu deprem ait mekanizma çözümü depreme neden olan faylanmanın normal bileşeni düşük dereceli yanal atımlı hemen hemen KD-GB doğrultulu bir karaktere sahip olduğunu göstermektedir. Bölgemizin ve Anadolu´nun teknonik görünümü ve karmaşıklığı ele alındığında gerilim alanları olarak da tabir ettiğimiz büyük deprem oluşturma potansiyeline sahip faylar gelecekte de benzer enerjiye sahip depremleri üreteceklerdir. Kesin zamanı bilinmemekle beraber  oluş yerleri bu tektonik alanlar içeresindedir. Bölgemiz Anadolu´nun en etkin deprem bölgelerinden birisidir. Bu ve benzer enerjili ve de daha büyük depremlerin yapısal hasarlarının en aza indirgeyebilmek için özellikle şehirleşme alanlarında yapı stoklarının fiziksel durumları, zemin koşulları çok iyi bilinmeli ve gerekli görüldüğü durumlarda zemin ve yapıların teknik analizleri yapılmalıdır?