"AKP´nin Anayasa Teklifi, Anayasaya Aykırı!"

CHP Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, AKP´nin anayasa değişikliği teklifinin anayasaya aykırılığı üzerine CHP´nin Anayasa Komisyonu´nda verdiği önerge üzerine söz aldı ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Erkek yaptığı açıklamada anayasa değişikliğinin getireceği eksilere değindi. Erkek; ? Sayın Bakan dedi ki: ?Sistem tartışmaları her zaman yapılıyordu zaten ülkemizde.?  Evet, yapılıyordu, doğal da yapılması ama bize sunulan Anayasa değişikliği paketi hangi sistemi öngörüyor, gerçekten anlamak çok zor. Yani parlamenter sistem değil, başkanlık sistemi değil, Meclis hükûmeti sistemi değil, yarı başkanlık değil, dünyada da şu anda demokratik başka bir sistem yok. Neden başkanlık değil? Sayın Parsak gülüyor, Sayın Parsak´ın geçen gün röportajını okudum gazetede Sayın Parsak´a soruyor gazeteci: ?Yani niye Meclisi fesih yetkisini veriyorsunuz?? Diyor ki Sayın Parsak: ?Zaten var mevcut Anayasa´da da.? diyor. 116´ncı maddeyi okumasını istiyorum Sayın Parsak´ın, hükûmetin kurulamaması hâlinde Meclisi feshedebilir, şarta bağlı. Zaten başkanlık sistemlerinde kuvvetler ayrılığı prensibi gereği çok temel bir ilke vardır, bunu bütün Anayasa hukukçuları bilir, nedir o? Ne yasama yürütmeyi azledebilir ne de yürütme yasama organını feshedebilir, ikisi de mümkün değildir. Lütfen not alın, bakın siz kilit noktadasınız Sayın Parsak,  MHP kilit noktada,  bakın siz çok kilit noktadasınız. Amerikan başkanı senatoyu feshedebiliyor mu Sayın Parsak? Edemiyor. Başkanlık sisteminde hiçbir zaman yürütmenin başı olan kişiye başkana fesih yetkisi verilmez, neden veriyorsunuz bunu? Niye söylüyorum bunu, demokratik devlet düzenini yok ediyorsunuz, Anayasa´nın 2´nci maddesi, yok ediyorsunuz. Bakın, neden başkanlık sistemi değil? Başkanlık sisteminde başkanın yaptığı bütün atamalar onaya tabidir.  Şimdi,  seçilen cumhurbaşkanı yürütmenin başı olarak valileri atayacak, kaymakamları atayacak, rektörleri atayacak, yüksek yargıçların bir bölümünü atayacak, atayacak oğlu atayacak, bunlar onamaya tabi mi yani Meclisin onamasına tabi mi pakette? Değil. Peki, bir organa danışması gerekiyor mu? Yok, hiçbir danışması gerekmiyor. 18´inci yüzyılın sonunda Osmanlı´da yanılmıyorsam III. Selim veya II. Mahmut döneminde Meclisi Meşveret kuruldu, danışma organı. Padişah danışıyordu bir karar vermeden önce. III. Selim, teşekkür ederim Başkanım. Bir danışması gereken bir organ var mı? Yok. İkna etmesi gereken bir organ var mı? Yok. Amerikan başkanı yargıç atayamaz, aday gösterir senato didik didik eder, senato atar. Bunları paylaşıyorum çok samimi olarak, birbirimize bildiklerimizi anlatmalıyız çünkü bizim çocuklarımızın, ülkemizin geleceği söz konusu. Egemenliği tek elde topluyoruz, egemenliği şahsileştiriyoruz. Şimdi, bakın Anayasa´nın başlangıç kısmı Anayasa metni o da. Ne diyor? ?Millet iradesinin mutlak üstünlüğü.? Peki, millet iradesi nerede tecelli eder? Parlamentoda. Cumhurbaşkanı yüzde 50 oy alabilir, yüzde 40 alabilir yüzde 60 alabilir ama parlamentoda yüzde 100 vardır. Bugün toplayın 4 patinin oylarını toplamı yüzde 100´dür. Parlamentodur mutlak irade, millî irade parlamentodur. Cumhurbaşkanı değil seçilen. Bakın, Avrupa cumhurbaşkanını halkın seçtiği parlamenter sistemler yok mu? Var. İşte Avusturya, İrlanda, İzlanda, Bulgaristan, Slovenya oralarda da halk seçiyor cumhurbaşkanını ama oralarda seçilen cumhurbaşkanları parlamenter sistemin ruhuna uygun hareket ediyor. Temsil yetkisi kullanıyor, yönetme yetkisi kullanmıyor çünkü cumhurbaşkanını halk siyasi güç kullansın diye seçmez, temsil etsin ulusal birliği diye seçer. Parlamentodur siyasi güç merkezi. Onun için büyük bir hata yapılıyor. Bakın, Milliyetçi Hareket Partisi 7 Haziran ve 1 Kasım seçim bildirgesi, çok doğru bir tespit var burada. Hepsini okumayacağım, bir bölümü okuyacağım, diyor ki: ?Türkiye Cumhuriyeti´nin üniter millî devlet yapısını esas alan parlamenter sistemi, demokratik siyasi sistemin sürdürülebilmesi bakımından gerekli görüyor ve Türk milletine en uygun yönetim şekli olarak değerlendiriyoruz.? Parlamenter sistem. ?Sistemin işleyişinden kaynaklanan sorunların yine parlamenter sistem içinde çözülmesini mümkün görüyoruz.? Bakın, burası çok önemli. ?Bu sebeple iktidarın kişiselleşmesi suretiyle temel hak ve özgürlükler bakımından tehlikeli bir otoriterleşmenin önünü açabilecek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuruluş esaslarından kopararak devleti ve milleti farklı siyasi ve idari yapılanmalara götürecek altyapı oluşturmayı hedef alan, başta Başkanlık olmak üzere yarı başkanlık ve benzeri sistemleri reddediyoruz.?  Sizin seçim bildirgeniz Sayın Parsak.  Siz bu seçim bildirgesiyle milletin önüne çıktınız ve 6 milyona yakın oy aldınız. Size 6 milyona yakın insan oy verdi. Bu seçmen iradesinin hiç önemi yok mu? Bugün yaptığınız ne? Bakın,  ben size bir şey söyleyeceğim. 126´ncı maddenin son fıkrası. Bütün merkezi idari teşkilatın kuruluşu,  görevleri,  sorumlulukları,  teşkilat yapısı kararnamelere bırakıyorsunuz. Yani bütün devleti tek bir kişi, tek imzayla şekillendirebilecek devletin tekelleşmesi, bir elde bütün yetkileri toplamak. Hâlbuki idari bir bütündür ve yasayla düzenlenir. Bu temel kuraldır, bütün sistemlerde. Neden yapıyorsunuz bunu, bunun bir izahı olmalı? Bu demokratik devlet düzenini yok eder. Bakın, kısa kısa geçiyorum, yarın uzun uzun konuşacağımız için. AKP´nin seçim bildirgesinde de önemli hususlar var, onları da yarın konuşuruz. Şimdi, yürütmede tekleşme yaratıyorsunuz. Yürütmede tekleşme ki Cumhurbaşkanını halkın seçmesi böyle bir sonucu doğurmayabilir, böyle bir zorunluluk yok dünyada, böyle bir zorunluluk yok. İşte Avrupa´da örnekler verdim. İrlanda Cumhurbaşkanı halkın seçtiği Cumhurbaşkanıdır İrlanda Anayasasında hüküm var. Senatonun onayı olmadan. başken Dublin´in dışına çıkamıyor İrlanda Cumhurbaşkanı, halkın seçtiği bir adam bu. Neden? Çünkü parlamentodur her şey,  parlamento.  Siz burada parlamentoyu işlevsizleştiriyorsunuz. Kararnamelere bırakıyorsunuz her şeyi. Diyorsunuz ki: ?Ya yasa yaparsa Meclis kararname hükümsüz kalır.? Yapamazsa ne olacak veya yapmazsa? Burayı da geçiyorum hızlı hızlı. Bakın, yargı? Hukuk devletini yok ediyorsunuz Anayasa 2´nci madde. Neden? HSYK´nın yarısını Cumhurbaşkanı belirliyor ve onaya tabi değil, hiçbir onaya tabi değil, belirlediği kişiler. Anayasa Mahkemesi 15 kişi 12´sini Cumhurbaşkanı belirliyor.  Nasıl bağımsız yargı?  Nasıl hukuk devleti olacağız? Nasıl olacağız? Cumhurbaşkanının veya bakanların yargılanıp yargılanmaması benim için önemli değil -bakanlar önemli de- Cumhurbaşkanı isterse hiç yargılanmasın çünkü fren denge mekanizmasıyla hiçbir ilgisi yoktur onun. Fren denge mekanizması dediğiniz atamaların onayıyla ilgilidir, başka denetimlerle ilgilidir. Meclisin bütün denetimini yok etmişsiniz. Bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin en temel görevi nedir? Kararname çıkartma yetkisi vermek yürütmeye.  Onu da kaldırıyorsunuz.  Cumhurbaşkanlık kararnamelerin anayasada bile belirlenmemiş, pakette bile belirlenmemiş, konusu kapsamı şekli, o kadar geniş ki. Bakın, birçok anayasa hukuku uzmanı makale yazdı lütfen okuyun, diyorlar ki: ?Monograsi? geliyor cumhuriyet bitiyor çünkü bütün egemenliği sarayda topluyorsunuz, bir kişide topluyorsunuz. Bu kişi kim olursa olsun hiç önemli değil zaten hepimiz faniyiz, bugün olacağız yarın olmayacağız.  ?Monograsi?  bu,  cumhuriyet değil.  Ki Milliyetçi Hareket Partisinin biz cumhuriyet konusunda ve devletin nitelikleri konusunda hassasiyetini çok iyi biliyoruz. Böyle bir pakete çok mutluyuz teklife imza atmadı Milliyetçi Hareket Partisi. Konuşmuş olabilir, tartışmış olabilir ama teklife imza atmadı, bu çok önemli, bu gerçekten çok önemli çünkü şu anda hukuki bir sorumluluğu yok. İmza atsaydı farklı bir noktada olacaktı. Onun için bu teklifin mutlaka ve mutlaka çok sağlıklı bir şekilde yeniden değerlendirilip hatta Anayasa Komisyonu bunu yapmalı. Açıkça Anayasa´ya aykırılıklar var Sayın Başkanım, çok açık. Bunu bizzat Türkiye´nin en değerli anayasa hukukçuları söylüyor. :Bizim Komisyon olarak görevimiz bunları tartışmak ve doğru tespit etmek. Bu geri gönderilmeli ve üzerinde ciddi tartışıldıktan sonra Komisyona gelmeli. Yoksa biz demokratik hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti´ni maalesef bilinçli ya da bilinçsiz olarak yok edebiliriz. Genel görüşme? Sayın Bakan dedi ki: ?Genel görüşme yapılabilecek yine.? Nasıl yapılacak ama mevcut Anayasa´ya göre: Toplumun ve devletin faaliyetlerini ilgilendiren konularda yapılabiliyordu değil mi? Şimdi devletin faaliyetlerini çıkartmışsınız.  Yani yalnızca toplumu ilgilendiren.  Devlet faaliyetleriyle ilgili parlamento genel görüşme yapamayacaksa parlamentonun bir anlamı kalır mı sizce?  Veya devletin faaliyetleriyle ilgili neden parlamentoda bir görüşme yapılamayacak? Bu 14. Louis´in devlet benim anlayışıdır. Yani devlet benim. Sen parlamentoda devletin faaliyetini görüşemezsin, sen beni denetleyemezsin. Sen bana kararname yetkisi veremezsin. Ben kararnameyi de direkt çıkartırım tek imzayla, ben sarayda devletin faaliyetlerini görüşürüm arkadaşlarımla atadığım kişilerle. Hani atanmışlar, seçilmişler tartışması ne oldu? Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanın hepsi atanıyor, seçilmiş değiller. Cumhurbaşkanına bir hastalık geldi, cumhurbaşkanı yardımcısı vekâleten cumhurbaşkanın bütün yetkilerini kullanacak, atanmış bir kişi. Hiçbir kriteri de yok pakette. İstediği bir kişi seçebilir. O kadar her yönüyle A´dan Z´ye anayasa hukukuna, demokrasiye aykırılıklar dolu? Bak bunu samimi söylüyorum, bunu muhalefet olarak söylemiyorum. Bakın,  Sayın Başkanım,  değerli milletvekilleri; bunu kesinlikle siyaseten söylemiyorum, inanarak söylüyorum, bir hukukçu olarak. Onun için buna biz dur demeliyiz, üzerinde ciddi? Bakın siz diyorsunuz ki: Tartışalım. Siz bir sistem sunmuyorsunuz ki. Gerçekten bir Meclis hükûmeti sistemi, demokratik bir başkanlık sistemi sunsanız biz parlamenter sistemi savunuyoruz, oturup tartışalım. Dünyada parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçen bir tek ülke yok, demokratik ülke olarak bir tane. Onun için MHP´nin seçim bildirgesi çok doğru. Bugün Latin Amerika ülkeleri parlamenter sisteme geçmeyi tartışıyoruz çünkü başkanlık sistemi çok sorunlu bir sistem. Amerika´da başarılı olmasının sebebi eyalet sisteminden kaynaklanıyor çünkü yetki eyaletlerde. Amerika´da başkan istese dahi otoriterleşemez, kimi seçerseniz seçin çünkü yetki eyaletlerde ve oradaki 2 parti arasında bizdeki gibi ideolojik farklılıklar yok. Çok farklı kıyaslamak bile doğru değil. Latin Amerika ülkelerinde dahi başkana, seçilen kişiye kararname yetkisi nasıl verilmiş biliyor musunuz? Ya parlamento veriyor ? mevcut Anayasa´mızda olduğu gibi- ya da Anayasa´da çerçevesi belirlenmiş, fesih yetkisi de yok. Neden veriyorsunuz fesihte kararname yetkisini, neden? Bunları yarın geneli üzerinde ayrıntılı tartışırız. Ama, bu Anayasa´ya aykırılık iddiası çok haklı bir iddia, bu reddedilirse çok tehlikeli bir sürece biz cumhuriyetimizi ve ülkemizi sürekleriz diyorum. Teşekkür ediyorum?