Akarca´nın Zor Anları

Akarca´nın Zor Anları

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, uluslararası basın mensupları ile birlikte Azez bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri´nin yürüttüğü Zeytin Dalı Harekâtı´na ilişkin gelişmeleri takip ederken terör örgütü

Zeytin Dalı Harekâtı´nı izleyen basın mensuplarına eşlik etmek üzere Kilis´e giden Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca, ABD, Hollanda, Almanya, Fransa, Japonya´nın da aralarında bulunduğu dünyanın dört bir yanından pek çok ülkeden bölgeye gelen 30´u aşkın uluslararası basın mensubu ile birlikte terör örgütü PYD/PKK´nın roketle saldırdığı Kilis´teki Çalık Camisi´nde incelemelerde bulundu. Akarca, meydana gelen tahribatı yerinde göstererek, basına, teröristlerin ibadet eden insanları dahi nasıl hedef aldığını, Zeytin Dalı Harekâtı´nın haklı ve meşru gerekçelerini anlattı.

Akarca ve basın heyeti Kilis´teki incelemelerin ardından Azez bölgesine geçti. 

Bu kapsamda ilk durak Burseya Dağı eteklerindeki mevziler oldu. Güvenlik nedeniyle gazetecileri belirli bir noktaya kadar ulaştırdıktan sonra yerel polis gücüyle röportaj çalışması yapıldığı sırada, bir bölümü terör örgütü PYD/PKK mensuplarının işgalindeki alandan taciz atışı gerçekleştirildi. Olayda yaralanan olmazken, konvoyun güvenliğini sağlayan kobra tipi aracın lastiği patladı.

Kısa süreli panik yaşayan basın mensupları, güvenlik güçleri tarafından çevredeki diğer zırhlı araçların arkasına alındı. 

Gelişmeler üzerine bölgeden zırhlı araçlarla çıkarılan gazeteciler, Azez kent merkezinde diğer alanlara götürüldü.

Gazeteciler, kent merkezindeki okul, hastane ve kamp alanlarını da görüntüledikten sonra Türkiye´ye dönüş yaptı.

Bu arada, Azez´in batı tarafından motosikletiyle evlerine dönen 5 kişilik aile de taciz ateşi nedeniyle güvenlik noktasında bir süre bekletildi. Çevre güvenliği sağlandıktan sonra ailenin geçişine izin verildi.

"Gazeteciler de farkına vardı"

BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca, saldırı sonrası yaptığı açıklamada, bazı basın mensuplarının kendi ülkelerinde sıcak odalarında otururken harekâtla ilgili çeşitli yazılar kaleme aldığını söyledi. 

Ancak sınır hattındaki gazetecilerin elini taşın altına koyduğunu belirten Akarca, "Buradaki gazeteciler bölge şartlarını en iyi bilen insanlar. Şimdi biz burada çekim yaparken taciz ateşiyle karşı karşıya kaldık. Füze atıldı, ateş edildi, keskin nişancıların atışları gerçekleştirildi." diye konuştu.

Uluslararası basın mensuplarıyla fikir alışverişinde bulunma imkânı yakaladığını dile getiren Akarca, şöyle konuştu:

"Sınırın hemen yanında böyle bir terörist örgütünün konuşlanması, hatta devlet kurmaya kalkması fevkalade kötü. Hiçbir ülke tarafından kabul edilebilir bir durum olmadığı konusunda ortak kanaate varmış durumdalar. Onlar da biliyorsunuz ölüm korkusu yaşadılar, zarar gören camideki tahribatı gördüler. Dolayısıyla böyle bir terör örgütünün insanlara zulmetmesi, Türkiye´yi bu kadar taciz etmesi yapılan operasyonun haklılığını ortaya koydu. Gazeteci arkadaşlarımız da bunun farkına vardılar. Cumhurbaşkanımızın da kararlılıkla ifade ettiği gibi, son terörist temizleninceye kadar operasyonlar devam edecek. Uluslararası medya da, sınırımızın hemen yanındaki bu teröristlerin gerçek yüzünü gördü.?